Riskten kaçınma eğiliminin gelişmiş ekonomileri de sarsmaya başladığı bir haftayı geride bıraktık.
Bilgi kirliliğindeki artışa bağlı olarak kafalar iyice karıştı, endişeler büyüdü; güvenli liman arayışı ön plana çıktı. Gelişmekte olanların durumundaki olumsuzluk görece ikinci planda kaldı. Sürdürülebilir olmayan gidişatta yeni bir yol ayrımına gelinmiş olunduğu öngörüsü güçlendi. Avrupa Merkez Bankasının elinin rahatlatılması için Almanya ve ABD para otoritesi üzerindeki piyasa baskısı hatırı sayılır ölçüde yükseldi; belirsizlik ve kırılganlık küresel kriz öncesindeki seviyelere sıçradı. Amerikan ve Alman tahvillerinin anormal sayılabilecek düzeyde prim yapması, sermaye ve emtia piyasalarının satış baskısı altında bunalması, beklentilerin güçlü bir şekilde olumsuzlaşması gibi gelişmeler arka plandaki endişelerin görünen yüzü oldu. Başka bir deyişle baskıların hedefi olan kesimler, tehdit ve şantaj ile tercih değişikliğine zorlandı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)