Kuş sürüsü kadar ekonomist var, yine kriz çıkıyor. Hem de Nobel almışlar ülkesi Amerika’da oluyor bu münasebetsizlikler.
Ne jeofizikçiler depreme engel olabilir, ne de ekonomistler iktisadi krizlere. Ama bu belalardan kaçınmak için yol gösterebilirler. Ustamız Hayek (onun da Nobel iktisat ödülü var) “İktisat, insan yapması değildir; ama içinde insan vardır” demiştir. İktisat biliminin (isterseniz ilminin deyin) ne olup, ne olmadığını bundan daha iyi anlatan bir cümle olamazdı. Bütün bilimlerin temeli, kapsamı “cansız şeyler” olan fiziktir. “Cansızlar” sözcüğünün İngilizce karşılığı “non living things” deyimidir. Sosyal bilimlerin temeli de fiziktir; çünkü canlılar da cansız şeylerden yapılmıştır. Ama sosyal bilimleri, yapay, yani “insan yapması” sanmak, en az onları “fizik”ten ibaret sanmak kadar yanıltıcıdır.
ENFLASYONLA MÜCADELE
Türkiye, çok uzun yıllardan sonra ilk defa 2004 yılında yüzde 9.3 ile tek haneli enflasyonu yakaladı. Bu başarının sebebi, resmi adı “Enflasyon Hedeflemesi” olan “Örtülü Kur Çıpası” politikasıydı. O yıldan beri enflasyon yüzde 6.5 ile yüzde 10.5 arasında gezindi durdu. 2014’te de herhalde yüzde 9 olacak. Eğer “ucu insana dokunan” önlemler alınamazsa yüzde 10 dolayında yapışkan hale gelecek. Pek tabii bunun da bir garantisi yok. İşin ilginç yanı şu sıralarda Avrupa “çok düşük enflasyonla” mücadele etmeye çalışıyor. Demek ki; bir bela olarak belletilen enflasyonun, çok düşüğü de ayrı bir belaymış.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Sözcü Gazetesi)