ABD’de kamu borç tavanının yükseltilmesi mali piyasalara yaramadı. Haftanın ilk iki gününde borsalarda sert düşüşler yaşandı. Yazıya oturduğumda New York borsası açılmamıştı. Diğerlerinde sıkıntı sürüyordu.
Euro bölgesi Yunanistan’la başlayan kamu borcu gerginliğini bir türlü aşamıyor. İrlanda, Portekiz derken sıra galiba İspanya ve İtalya’ya geldi. Yükselen faizler bu ülkelerin zaten kırılgan olan kamu dengelerini büsbütün sıkıştırıyor.
Gelişmiş ülkelerde yavaşlayan büyüme yeni bir resesyona dönüşebilir mi? Bu kritik soru son günlerde sık seslendiriliyor. Pekâlâ olabilir. Dünya ekonomisini 2008 krizine götüren reel dengesizlikler yerinde duruyor. Geçiş döneminin sancılı geçeceğini çok söyledik.
Para Politikası Kurulu bugün olağan takvimi dışında toplanıyor. Merkez Bankası yönetimi küresel sorunlardan rahatsızlığını belirtmişti. Alınacak kararlar iktisat politikası duruşunu daha net görmeyi mümkün kılacaktır.
Enflasyon Raporu
Temmuz enflasyon verileri dün TÜİK tarafından yayınlandı. Sonuçlar piyasanın tahmininden daha olumlu çıktı. Tüketici fiyatlarında artış bekleniyordu. Yüzde 0,4 düştü. Yedi aylık enflasyon yüzde 3’e geriledi. Yıllık enflasyon yüzde 6,3’te kaldı.
Geçen ay enflasyonu çok tartıştık. Çünkü iktisatçı kamuoyunda belirgin bir ayrışma oluştu. Bir kesim ekonominin ısındığını ve enflasyonun yükseleceğini savundu. Para ve maliye politikalarının acilen sıkılmasını önerdi.
Ben diğer kesimde yer aldım. Enflasyon üzerinde talep kökenli ciddi bir baskı görmediğini anlattım. Ayrıntılara girdim. Fiyat davranışlarına bakarken berber fiyatlarına kadar indim. Para ve maliye politikasının sıkılmasına karşı çıktım.
Bu bağlamda geçen hafta yayınlanan yılın üçüncü Enflasyon Raporu önem kazandı. Para politikasının esas metnidir. Merkez Bankası’nın analizini kapsıyor. Giderek içeriği çok zenginleşti. Adeta kaliteli bir ders kitabı kıvamına geldi. Hazırlayanları kutluyorum.
Lafı uzatmayalım. Merkez Bankası’nın enflasyonda sorun görmediği ortaya çıktı. 2011 sonu için TÜFE tahminini yüzde 5,9 – 7,9 aralığında tuttu. Orta noktası yüzde 6,9 oluyor. Benim tahminimle uyumludur.
Yeni bilgi var mı?
Verileri değerlendirirken önce “yeni bilgi var mı?” diye sorarım. O amaçla önemsediğim alt serilere bakarım. Bunlara siz de aşinasınız. Biri kira kalemidir. Yıllık kira artışı Hazirandaki yüzde 4,4 düzeyinde sabit kalmış. Olumlu haberdir.
Diğeri çekirdek enflasyondur (ÖKTG-I). Mevsim etkisi düzeltilince yüzde 0,5 artış çıkıyor. Haziranla aynıdır. Tehlike işareti değildir. Bu arada temmuzda döviz kurundaki hareketi de hatırlatalım.
Üçüncüsü gıda fiyatlarıdır. Bu yıl gıda fiyatlarını sert bir dalga vurdu. Mayısta yüzde 5’lik olağandışı artışı son iki ayda yüzde 8,1 birikimli düşüş izledi. Şimdi ne olur? Gıda fiyatları tekrar tırmanır mı? Konu önemli ve ilginçtir. Ayrıntısına girmek istiyorum.