Şimdi size domuz gribini hatırlatacağım. Hani o aşı tartışmasının yaşandığı günleri… Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın zorlamasıyla kamuoyunun gündemine oturan, herkesin aşı olmaya ikna edilmeye çalışıldığı süreç.
Sonra dönemin Başbakanı Erdoğan’ın da ‘ben olmayacağım; kimseyi de zorlayamazsınız’ demesiyle gündem dışı kalan konu ve elde kalan aşılar. O süreçte 43 milyon aşı siparişi verildiği açıklandı.
Yine o dönemde adetler ve alternatifler havada uçuştu. 25 milyon adet sipariş verildiği dile getirildi. Gele gele, konunun Başbakan düzeyinde devre dışı bırakılmasıyla 6 milyon adet geldiği konuşuldu. Fakat yine sonraki soruşturmadan öğreniyoruz ki sipariş 43 milyon adet ve 11 milyon doz aşı Türkiye getirildi.
Bunun 3 milyonu kullanıldı. Yapılan resmi açıklamaya göre de 3 milyonu depoda saklandı. Üretici firmalar para iadesini kabul etmedi. Türkiye 5 milyon doz aşı karşılığında düşük bedelli ilaç satın aldı. Hatta hatırlayacaksınız o dönemde Afrika’ya hediye etmeye bile kalktılar bunu. Akdağ görevi bıraktından sonra, yerine gelen Müezzinoğlu, dosyayı soruşturma kapsamına aldı.
Soruşturmadaki ilk belirlemeye göre aşılara 70 milyon TL, yani yaklaşık 35 milyon dolar ödendiği görülüyor. Müfettişler ise zararı tam hesaplamaya çalışıyor. 43 milyon aşı için ödeyeceğimiz para 500 milyon TL idi. Yani bugünün kuruyla yaklaşık 250 milyon dolar.
2014 yılında CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun verdiği soru önergesine Bakan Müezzinoğlu’nun yanıtında da benzer veriler var. Soruşturmanın ise halen devam ettiği vurgulanıyor.
Oysa bilim adamlarının aşının fiyatı ile değil, içeriği ve yan etkileriyle ilgili de çok ciddi iddiaları gündeme gelmişti. Kısırlıktan genetiği bozduğuna kadar çeşitli tezler ortaya atılmıştı. Şimdi bugün tüm bu tartışmalar farklı bir anlam kazandı ve dosyanın tekrar bu gözle incelenmesinde fayda var.
Böyledir demiyorum, ama bu faktörü göz ardı etmemek lazım. Dünya ilaç devi Glaxo Smith Kline (GSK), Çin tarihinde bir şirkete verilen en yüksek cezayı aldı. Firmanın üst düzey yöneticilerine 2 ve 4 yıl hapis cezaları verildi. Şirkete de rüşvet olayına karıştığı iddasıyla 500 milyon dolar ceza kesildi.
Peki kim bu GSK? Türkiye’de de faaliyeti olan ve o süreçte Pandemrix isimli domuz gribi aşısını hizmete sunan ÅŸirket. Domuz gribi meselesini kapsayan 2009 – 2010 dönemi halen soruÅŸturulmaya devam ediyor.
Elimde herhangi bir veri olmadığı için bir iddiada bulunmam mümkün değil. Ama Çin’deki bu kararın, mutlaka buradaki soruşturmaya da dahil edilmesi, o süreçte bir sıkıntı olup olmadığının incelenmesi gerekir. Malûm; insan karşısındaki bu kadar ısrar olunca, herşeyden şüpheleniyor.