Çetin Ãœnsalan – Åžahsi bilgi devletin namusudur

Ülkeyi kendi şirketleri gibi yönetmeye kalkan, devlet ahlâkından, etiğinden bihaber zatlar işi iyice çığrından çıkardılar.

Kısa süre önce Maliye dışında, SGK’nın da kişisel verilere, banka hesaplarına ulaşmasına olanak sağlayan bir düzenleme gerçekleştirilmişti.

Bu yolla şahısların banka hesapları dahil tüm özelleri SGK tarafından da görülebilir kılındı. Esasen başlı başına sıkıntılı bir durumdu. Ama elbette paraya sıkışmış iktidar bu unsuru gözetmedi.

Türkiye’de uygulamalar ‘bizden ya da değil’ diye yapıldığından sakıncalar içeren bu uygulamada vatandaşın şahsi bilgileri devletin, daha doğrusu geçici bir süre yönetmeyi vekaleten üstlenen iktidarların namusuna bırakılmıştır.

Fakat bu yönetimin o kadar gözü döndü ki, para diye neyi satacaklarını şaşırdılar. Şimdi de Meclis’teki alt komisyonda yapılmak istenen bir düzenlemeyle olayın boyutunu genişletiyorlar.

Biz GSM şirketlerinden şikâyet ediyoruz ama, eğer tasarı bu haliyle yasalaşırsa, şirketlerin ve kişilerin sır niteliğindeki bilgileri gayrimaddi haklar kapsamına sokularak üçüncü kişilere satılacak.

Ne diyordu bu iktidarı destekleyen ve aslında hepimizin ortak değeri olan Sezen Aksu ‘Her şey mal mülk, her şey para pul…’ Bu iktidarı anlatabilecek daha güzel bir cümle olabilir mi? Gözleri dönmüş bu insanların.

Oysa benim şahsi bilgim devletin namusundadır. Fakat şehrin ortasında Türk Bayrağı’nın indirilmesi karşısında gereken tepkiyi gösteremeyen bir zihniyetin, bu kadar ince bir etik değeri sahiplenmesi de sürpriz olurdu.

Ben şimdiden uyarayım ve vatandaşlarımız meselenin peşine düşsünler. Eğer ki bu tasarı bu haliyle geçer ve uygulamaya konulursa, bilgisi satılan her vatandaş SGK’yı mahkemeye versin.

Ülkeyi kendi şirketi gibi yönetmeye kalkanların artık çığrından çıktığının en açık göstergesi bu. İnsanların bilgilerini meta gibi satmaya kalkanlar, işgücünü kiralanabilir bir şey gibi görenler haddini çoktan aştı.

Fakat önemli olan siz bunda sakınca görüyor musunuz? Bence görmelisiniz. Çünkü ‘evet ama’ diye başlayan cümlelerle daha sonra yaşayacaklarımızın ‘yetmez ama evet’çilerin pişmanlıklarından bir farkı olmayacak.

Kamuya ait tesisi sat. Hazine arazilerini sağa sola dağıt. Vatan toprağını parayı bastırana vermekte sakınca görme. İnsanların kişisel bilgilerini parasını bastırana ver. İnsanın ister istemez aklına şu geliyor:

Yıllık bazda değişen fiyatlarla liste yayınlamayı düşünüyor musunuz? Sizden ülkeye ait bir değeri almanın tarifesi nedir? Bilelim de belki aramızda para toplar; bize ait olanı satmanızı engelleriz.

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir