Nisan ayı sonunda Uluslararası Para Fonu heyeti sessiz sedasız geldi; denetimini ve incelemelerini yapıp; gitti. Kulislere yansıyan haberlere göre son zamanların en sert görüşmelerinden biri yaşandı.
Ayrıntıları muhtemelen rapor açıklandıktan sonra göreceğiz. Peki IMF Heyeti’nin endişelerini arttıran, biraz da sert tartışmalara neden olan konu ne? Çılgınlıkları yapan müteahhitlere Hazine tarafından verilen borç garantisi…
Değeri tam 50 milyar dolar… Muhtemelen rapora en sert biçimde yansıyacak noktalardan biri bu. Şimdi bana da sorsanız IMF’nin bu işlere karışması çok rencide edici… Aslında Türkiye’de kime sorsanız tepkisi bu olur.
Fakat duygusal değil de, gerçekçi davranınca, yeni tabirle atarlanmak yerine ‘neden’ sorusunu cevabını aramaya başlıyorsunuz. Geleceği soyulanın değil de soyana şahitlik edenin sesi çıkıyor. Oysa yanıt çok basit. IMF, kendi garantörlüğünde verilen borçların ödenebilmesi ile ilgili riskin artmasından endişe ediyor.
Burada sıkıntı ‘IMF’ye borcumuz bitti’ palavrasıyla vatandaşı aldatan bir iktidara sahip olmamızdan kaynaklanıyor. Daha önce de yazdığım gibi IMF ile borçlu – alacaklı ilişkimiz bitse de, kefil – borçlu ilişkimiz devam ediyor.
Peki iktidardan bu konuda bir açıklama duydunuz mu? Gelmeden önce bir teklifte bulunmuştum. Eğer bizim gerçekten bir ilişkimiz kalmadıysa ‘gelme’ denmesini önermiştim. Bunun denemeyeceğini bile bile…
Bize kaplan, dışarıya kedi olan, ama özgür (!) olduğu söylenen basınla bunu kaplanmışçasına yansıtan bu iktidar, doğruyu söylemiyor. IMF ile ilişkimiz devam ediyor ve aldıkları tavsiye kararlarına da uymak zorundayız.
Bu zorunluluk da üye olmaktan değil, tekrar altını çiziyorum kefil – borçlu ilişkimizden kaynaklanıyor. Bu durumu ne kadar saklayabilirler? IMF Heyeti raporunu yazıp, açıklayana kadar…
Peki o gün ne diyecekler? Şimdiden söyleyeyim: Dış güçler bizim yükselmemizi istemiyor. Bu nedenle havalimanı, üçüncü köprü gibi projelere karşı çıkıyorlar. Oysa onların karşı çıkmasının tek nedeni alacaklarının riske girmesi..
Fakat olayı böyle satacaklar. Özgür (!) basın buna çanak tutacak, Başbakan ekranlarda terslenecek, ilgili bakanlar IMF’ye gidip ‘aman efendim, sepet efendim’ oynayacaklar. Ne olur gözünüzü açın artık.
Bu iktidar bize doğruları söylemiyor. Ekonominin iyi olduğu da, dışarıdan kaynak yağacağı da gerçek değil. Üstelik bunu kendi işlerinizde iliklerinize kadar hissediyor; ama ne yazık ki elalemin para fonu yetkilileri kadar cesur olamıyorsunuz.
Ama haberiniz olsun. Onlar parasını alır, siz de bu hovardalığın bedelini ödersiniz. Kime oy vermiş olursanız, olun.