9 yaşındaydım.
O zaman Ankara’da oturuyorduk. Demokrat Parti iktidardaydı, Adnan Menderes baÅŸbakandı. Menderes “her mahallede bir milyoner yaratacaklarını” söylüyordu. Hürriyet Gazetesinde bir ilân çıkmıştı. Pıtırtı nedir diye soruyor ve üç yanıt seçeneÄŸi sıralıyordu: Fıkra kitabı, hikaye kitabı ve ÅŸiir kitabı. Ablam bu soruyu evde herkese sordu. Ben fıkra kitabı dedim. DoÄŸru yanıt verenler arasında yapılacak çekiliÅŸte kazananlara arsa verilecekti. Üç kardeÅŸin yanıtları farklıydı. Annem hepsini ayrı ayrı zarflara koyup gönderdi. Televizyonun olmadığı bir dönemin eÄŸlenceleri de bunlardı iÅŸte. Bir süre sonra bir mektup geldi. DoÄŸru yanıtın fıkra kitabı olduÄŸu ve benim çekiliÅŸte bir arsa kazandığım yazılıydı. 9 yaşında gayrimenkul sahibi olmuÅŸtum. Belki de Menderes’in kastettiÄŸi milyoner adaylarından birisi bendim.
Mektuptan arsanın yerini gösteren bir de plan çıkmıştı. Babam arabayla keÅŸfe gitti. Etimesgut’un arkasında Yuva köyü diye bir yerde daÄŸ yamacında bir parselin 100 m2’lik bir hissesiydi. Babam arsayı bulamadan geri geldi. Köylüler bir daÄŸ yamacını tarif etmiÅŸler o da uzaktan görüp gelmiÅŸti. Ä°ÅŸlemleri yaptırmak için 50 TL masraf istiyordu çekiliÅŸi düzenleyen ÅŸirket. Bir kısmı tapu kayıt harcı, bir kısmı baÅŸka masraflar içindi, sanırım yarıya yakını da çekiliÅŸi düzenleyen ÅŸirkete kalıyordu. Yani bir anlamda daÄŸ başında para etmez bir arsayı paylara bölüp hibe gibi göstererek satmış oluyorlardı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)