Türkiye Cumhuriyeti’nin, Osmanlı İmparatorluğu’ndan devraldığı yapıda, sanayi üretimi yapan, en önemlisi Sanayi ve Maadin Bankası (sonradan Sümerbank ve Etibank) olan bazı kamu iktisadi teşebbüsleri vardı.
Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren uzun bir süre özel kesimin yeterince büyük olmaması, sermaye birikimi eksikliği ve birçok konuda girişimcilik yetersizliği gibi konular geçerliydi. Bu nedenle yeni kamu iktisadi teşebbüsleri kurulmaya devam etti. 1980’lerden başlayarak bütün dünyayı özelleştirme modası sardı. Artık yeni moda, kamu kurumları kurmak değil, özel kesimin yolunu açmaktı. Bunun sonucunda birçok ülkede kamu kesimi, elindeki üretim birimlerini özel kesime satmaya başladı. Özelleştirme denilen bu olgu Türkiye’ye yansıdı ve asıl etkisini 2003 – 2013 arasındaki 11 yıllık dönemde gösterdi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Mahfiegilmez.Com)