17 Aralık sürecinin en kilit adamı, gözümüzün içine baka baka çark etti. Zaten o gün istifalar ile birlikte üzeri kapatılmaya çalışılan yolsuzluk iddialarını, bir anda ‘Başbakan her şeyi biliyor. O da istifa etsin’ diyerek bozan eski Bakan Bayraktar, özür diledi.
Şimdi bu özür ile kimi nasıl ikna eder bilemiyorum ama, zannettikleri üzere herkes bu ülkede balık hafızalı değil. Başbakan ile baş başa görüşmesinden sonra istifadan vazgeçen, bununla da kalmayıp bir de özür dileyen Erdoğan Bayraktar nasıl ikna edildi?
Başbakan Erdoğan “20-25 yıllık yol arkadaşımız. Nereden nereye birlikte nasıl yürüdüğümüz belli. Oradaki kullanmış olduğu yanlış ifadeyi düzeltmek onun görevidir. Onun için ikna gayreti içine girmem gerekmez. Onun buradan pişman olması lazım” dedi.
Sadece bu sözler bile Başbakan’ın Bayraktar ile konuşmasının neler içerdiği hakkında bir fikir verse de, biz safa yatıp soralım:
Başbakan, kendisini istifaya davet eden, yapılan her şeyi kendisinin talimatıyla yaptığını söyleyen ve ardından da sosyal medyada milletvekili seçilenlerin karşılık beklediğini anlatan paylaşımları olduğuna göre, Bayraktar’a ne dedi?
Kendileri açısından anlamlı olabilecek, hangi unsurları hatırlattı da, Erdoğan Bayraktar ikna olup, birden özür dileyecek noktaya geldi. Başbakan, Bayraktar’a ne dediyse, neyi hatırlattıysa, bizimle de paylaşsın. Madem ortadaki para millet ait, madem ki iddialar yenilir yutulur cinsten değil, bizim de ikna edilmemiz gerekiyor.
Yoksa bu da Deniz Feneri gibi yasaklı ifadeler kapsamına mı alındı? İnsanlar neden susar? İki gün öncesine kadar istifaya davet ettikleri insandan niye özür diler? O zaman mı yalan söylemiştir, şimdi mi söylemektedir?
Tekrar soruyorum: Başbakan Erdoğan, Erdoğan Bayraktar ile ne konuştu? Ne dedi, neyi hatırlattı ve nasıl eski Bakanı özür diler noktaya getirdi? Sakın bunun iki kişi arasındaki özel görüşme olduğu yalanına sarılmasınlar.
Yoksa bu da mezara gideceği söylenen Erdoğan – Büyükanıt arasındaki Dolmabahçe görüşmeleri gibi bir şey mi?
Bu işin içinden böylece sıyrılmak mümkün değil. Desinler ki ‘iddiaların içeriğini oluşturan süreçte beraber yürüdüğümüzü hatırlattım’ anlayalım. O zaman tartışmanın boyutu değişiyor.
Bunu demediklerine ya da diyemediklerine göre, Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Bayraktar’ın nasıl ikna edildiğini öğrenmek hakkımız… Nasıl oluyor da Başbakan’ı istifaya davet eden bir isim, şimdi Trabzon’a gidip seçim çalışmalara katılacağını söylüyor.
İyice suyunu çıkardınız işin, ama rahat olun. Artık milletin bunun üzerine soğuk su içme niyeti yok.
Kanıtı mı? Kadın kollarınızın, artık hangi parayla finanse ediliyorsa, bedava şehir içi turlarında yöneticiler ve katılımcılar bazında nasıl eridiğine, artık davet edenlere ‘siz hiç haber okumuyor musunuz’ denmesine bakın. Yanıtı orada…