Dünyada yüzsüzlük öyle bir hal aldı ki, önce cebimizdekileri hortumluyorlar, sonra da dönüp dünyaya ‘bak biz ne kadar yardımseveriz’ diyerek reklam yapıyorlar. İnsanların üreterek elde ettikleri katma değerin 10 katı büyüklüğünde soygunu türev piyasalar üzerinden yapıp, sonra da buradan sadaka gibi verdiklerini insanların başına kakıyorlar.
Bunun küçük bir modeli kumar ekonomisinin hakim kılındığı Türkiye’de yaşanıyor. Fakat dünya genelinde gerçekleşen sadaka toplumu yaratma eğilimi akıllara zarar veriyor. Beylerin öyle bir cömertliği tutmuş ki, yapılan insani yardımlarda rekor kırdılar.
Geçen yıl dünyada insani yardım anlamında rekor kırıldı ve harcama 16,7 milyar dolara yükseldi. Vay, vay, vay… Meğer bu soygun düzenini kuranlar ne kadar cömertmiş de haberimiz yokmuş.
Adına kriz dedikleri küresel soyguna rağmen, yardım miktarında rekor seviyeye erişmişler. Yardım miktarı ihtiyacın yüzde 37’sinde kalsa da, bu cömertlikten dolayı onları alkışlamamız gerekiyormuş.
Peki en çok kimi alkışlayacağız? Yardımda 4,8 milyar dolar ile ilk sırada yer alan ABD’yi… Ah kıyamam size… Tüm batan ekonominize rağmen, insanlık damarınız kabarmış da yardım yapmışsınız. Bir sıkımlık diş macunuyla mı ödüllendirsek ne yapsak?
Peki Irak’ta milyonlarca sivilin öldürülmesi karşılığı, el konulan petrol gelirleri ne olacak? Halk devrimi maskesi altında Kuzey Afrika’yı kan gölüne çevirip, petrol ve doğalgaz rezervlerine el koyma çabanızı nereye oturtacağız? Rockefeller’in 2010 sonunda medyaya çıkıp, dünyanın kıt kaynaklarının tüm insanlara yetmediğini söyleyip, herkesin sözde demokrasi tezgâhıyla birbirini boğazlatılmasını nasıl açıklayacağız?
Yunanistan’ı batırıp, kaynaklarına el koymayı, Kıbrıs’ı da içine alan bir süreçte Akdeniz’i tüm kaynaklarıyla ABD gölüne çevirmenin faturasını nasıl açıklayacağız? İnsanlık adı altında Gazze’de öldürülenleri, bölgenin doğalgaz ve petrol havzası zenginliğiyle nereden bağdaştıracağız? Sizin insanlığınız gözleri yaşartacak cinsten.
Sadece 2008 dünya soyguna bakalım. Üretimle elde edilen değer 62 trilyon dolar, türev piyasalarla sanal ekonominin büyüklüğü 620 trilyon dolar. Bu aynı zamanda dünyanın cebinden hortumlanan parayı da ortaya koyuyor.
Beyler şimdi 16,7 milyar dolar yardım yapmış da, krize rağmen cömert davranmış da biz de bundan dolayı onları kutlayacakmışız. 620 trilyon dolarlık soygununuzun zekaâtı olan kırkta biri verseniz 15,5 trilyon dolar yapar. Bu para da bugünkü sorunların büyük ölçüde çözümlenmesini sağlar.
Peki siz ne yapıyorsunuz?  Dünyanın kaynaklarını sömürüp, iç karışıklıklarla birbirini öldürmesini sağladığınız coğrafyalarında ceplerine para koyup ‘insani yardım yaptık’ havasına giriyorsunuz.
İnsan dünyadaki bu yüzsüzlüğü görünce, bizdekine de şaşırmıyor. Devletin kasasında çar çur edilen milyarca dolar var. En açık örneği, yapılması kesinlikle yanlış olsa da, ısrarla yapılmak istense 4 milyar dolara mal olacak Çoruh Enerji Planı’nın 60 milyar dolara mal olması gibi…
Sonra dönüp bize şunu diyorlar: ‘Ama biz yardım yapıyoruz.’ Şimdi buna şaşırmalı mıyız? Bence hayır… Çünkü iki kafa arasında fark yok. Bizim paramızla bize hava atanları baş tacı ettiğimiz sürece biz daha çok zengin toprakların fakir bekçileri olmaya devam ederiz.