Mevduat ve tahvil gibi tasarruf araçlarına yatırım yapmanın reel bir getirisi olmadı; tüketimi özendirdik.
Rivayet odur ki olaylar şöyle gelişmiş: Çağırmışlar 100 tane dürüst iktisatçıyı. Farklı ülkelerdenmiş her biri. Fazla vaktinizi almayacağız; sadece kısa bir soruya yanıt vermenizi istiyoruz demişler. Soru şöyleymiş:
“Sizlere yıllık ortalama bazı değerler veriyoruz. Mevduatın en büyük kısmının toplandığı vadedeki faiz oranı yüzde 7.7, en çok işlem gören devlet tahvilinin faiz oranı yüzde 7.4, merkez bankasının bankalara borç para verme faiz oranı ise yüzde 5.8. Enflasyonu yüzde 7.5 olan bu ülkede hükümetin ilgili üyeleri ve ekonomi yönetimi cari işlemler açığının çok yüksek olduğunu ısrarla vurguluyorlar. Bununla mücadele etmenin ana yolunun tüketimi düşürmekten geçtiğini belirtiyorlar. Öte yandan bu ülkede çok bilindik bir atasözü var: ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’. Diyetisyenler ve tıp doktorlarına göre perhiz yapan hastaların lahana turşusu yemeleri çok sakıncalı. Söz konusu veriler bu atasözünü doğruluyor mu? Yoksa aralarında hiçbir ilgi yok mu?”
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Radikal Gazetesi)