Türkiye hızla yerel seçimlere doğru yol alıyor. Ama bir mesele nedense hiç kimsenin gündemine gelmiyor. Hemen hemen herkesin evinin ya da işyerinin önünden otomobili çekiliyor değil mi?
Sonra aracın sahibi gidip cezasını da ödeyerek anlaşmalı otoparktan otomobilini çıkarıyor. Peki bu parayı neden ödüyor? Çünkü İmar Kanunu, otopark yönetmelikleri ve bu kapsamda 1976 yılında çıkarılan bir kanunla toplanan paralar ne oldu sorusu halen yanıtsız.
Bir süre önce Gazeteci Yaşar Kaba ile gerçekleştirdiğimiz televizyon programında gündeme taşıdığımız bu konu, nedense yerel yönetime aday olanların hiç gündeminde yok. Olay şu:
1976 senesinde çıkarılan 6735 sayılı İmar Kanunu 3194 sayılı otopark yönetmeliği ile düzenlendi. Bu tarihten itibaren 2 daire üstü binaya başlarken ruhsat alabilmeniz için, binanın altına daire sayısı kadar otopark yapmanız gerekiyor.
Eğer buna parsel yeterli değilse belediye diyor ki: Buna karşı para ödeyin, ben de size otopark yapacağım. Bu para 1976 senesinden beri toplanıyor. Ayrıca düzenlemenin bir özelliği daha var. Alınan paranın amacı dışında kullanılamayacağı da yasa ile sıkı sıkıya bağlanmış ve İçişleri Bakanlığı’nın da kontrolüne sunulmuş.
1984 senesindeki 3030 sayılı Kanuna göre nüfusu 10 binden fazla olan yerlerde de bu uygulama zorunlu kılınıyor. Ayrıntı isteyenler kanunların ilgili hükümlerini okusun.
O zaman birinci soru şu: 1976 senesinden bu yana yapılan her binadan otoparkı olmayanlar için toplanan ve biriktirilmeden otopark yapımında kullanılması gereken bu paranın miktarı nedir ve ne oldu? Belediyelerin planlarında gösterilmesi zorunlu olan bu alanlar nerede?
Şimdi asıl kritik konu şu: Belediye sizden bu parayı almadan ruhsat vermiyor. Verdikten sonra da kısa süre içinde binanıza 200 metre mesafede otonuzu park edebileceğiniz ücretsiz bir yer göstermek zorunda.
Peki bu durumda sormak gerekmiyor mu? İnsanların evlerinin ya da işyerlerinin önünden araçlar neye dayanılarak çekiliyor?
Şimdi sorarım size: Otopark gösterilmediği ve araç çekilip, ceza ödendiği durumda bu cezayı belediyenin ödemesi gerekmiyor mu? Yetti mi? Hayır…
Bir de mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kurduğu İspark ile, park işini değnekçilerin elinden alıp, yasal değnekçilik haline dönüştürdüğü sistemle, aynı mülk sahibinden ikinci bedeli tahsil ediyor. Bu paralar nereye gidiyor?
Bir başka konu da İspark… Otopark alanlarını parselleyip, insanlara kiralamakla kalmayıp, hızla dev bir organizasyon haline dönüşüyor. Şimdi taksi duraklarını da İspark’a bağlayacaklar.
Yani emlak sektörünün TOKİ’si ne ise, taksi ve park sahasının İspark’ı da o olacak. Duraklat taşeron, şoförlerde sözleşmeli işçi… Sonra mı? Al özelleştirme listesine ve muhtemelen bir yabancıya sat. Paranla rezil olmak dedikleri bu olsa gerek.
Şimdi tekrar soruyorum. 1976 yılından beri otopark yapılmak için toplanan paralar ne oldu? Belediyeler neden ücretsiz park alanı göstermiyor? Bu konuda kanun açıkken ilgili bakanlıklar neden soruşturma başlatmıyor? Yetmiyormuş gibi, araçlar için neden İspark’a haraç ödeniyor? Çekilen araçların cezası neden belediyeden tahsil edilmiyor?
Vatandaş uyuma, parana sahip çık.