Küresel Konjonktürde Madalyonun Diğer Yüzü

ABD Merkez Bankası FED krize ilaç olarak parayı bollaÅŸtırma ve faizleri sıfıra kadar düşürme yoluna gitti. 4-5 yılı 1 00 yılda bir gelen para bolluÄŸu ve düşük faiz ortamında geçirdik. ABD’yi AB, Japonya ve diÄŸer ülkeler izledi. Alınan bu önlemlerle belki dünya ekonomisi ikinci büyük depresyonu yaÅŸamaktan
kurtuldu. ABD ekonomisinde toparlanma başlayınca da, parasal genişlemeden çıkılması gündeme geldi.
22 Mayıs’ta ilk ciddi açıklama sonrası küresel piyasalarda tam bir kırılma yaÅŸandı. Bu dönemden en çok etkilenen ekonomilerin ve piyasaların başında Türkiye geliyor. Çünkü bu dönemde sermaye hareketleri tersine dönünce, yüksek cari açığı nedeniyle dış kaynak bağımlısı olan Türkiye en olumsuz
etkilenenlerin başında geliyor. Nitekim piyasaların pozitif eÄŸilimde olduÄŸu, sermaye giriÅŸlerinin gerçekleÅŸtiÄŸi Mart 2009- Mayıs 2013 döneminden en çok yararlanan ekonomi de Türkiye’ydi. Faizi en çok düşen, borsası en çok deÄŸerlenen, en çok istihdam yaratan ve Çin’den sonra en yüksek büyüme
saÄŸlayan ülkeydi. 22 Mayıs’tan aÄŸustos sonuna kadar faizler kendini ikiye katladı, borsa en çok deÄŸer yitiren piyasalardan biri oldu.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Habertürk Gazetesi)

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir