Şu çalışanlar var ya, çok oluyorlar… Sigortasını yapıyorsun, bir de üstüne yemek istiyor. Nedir bu kardeşim? ‘Memlekette işsizlik bitti’ diyorlar ama inanmayın. Koyarsın kapının önüne, bir kişilik iş için bin kişi sıraya girer.
Ah şu kıdem tazminatı olmasa ya, ben biliyorum yapacağımı…Neyse ki yakında devlete devredeceğiz. Zannediyorlar ki devletten kıdemlerini alacaklar. Aman banane… Benden gitsin de ne olursa olsun. Ben zaten ödememek için her türlü taklayı atıyordum.
Adama iş vermişsin, bir de her yıl enflasyon kadar zam istiyor. Bu sendikaların da hepsini kapatacaksın zaten. Neyse ki onları sararttılar da, artık sadece varmış gibi davranıyorlar.
Bunlara iyilik olsun diye işsizlik fonu oluşturuldu. Gidip başvurup paralarını almıyorlar. Kabul etmek lazım işveren kendisine söylemeden sigortasız çalıştırdığı için haklarını kaybetmiş olabilirler. Ama hayat bu…
Elbette burada biriken bir de para var. Fakat paranın da bir maliyeti söz konusu… Orada bekleyecek hali yok. Sayın iktidar onu da dış borç ödemesinde ya da ölü yatırım finansmanı olarak kullandı, Şimdi adı kaldı, kendi geziyor. Bunu da eleştiriyorlar.
Şu kıdemden kurtulmak iyi olacak. Bak iktidar akıllı. Onu da 10 yıl arayıp sormazsa devlete irat yazacak. Hak sahibi (!) 15 seneden önce alamayacak… Alırken de birden bire değil, taksit taksit sunulacak. Sanki kendi hak edişi…
İşveren ödemedi mi? Sorun değil… Zaman içinde öder; öderse kamu da çalışana hakkını verir. Sonuçta ne mi olur? İşveren bu parayı ödeyemez; fonda para birikemez; çalışan kıdemini alamaz; neticede kalan üç beş kuruş da Maliye Bakanlığı’na devredilir.
Bu arada kıdem tazminatı fona devredilince, arkasından çıkarılacak vergi ve prim affıyla kaç işverenin de kapanış vereceğini göreceğiz. Bu da madalyonun öbür yüzü… Ama dönelim tekrar çalışanlara… Utanmaz bunlar utanmaz. Bence para da vermeye gerek yok. Nasılsa çoğu yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yollarız açlık sınırına olur biter.
Daha iyi bir fikrim var. Aldıklarını da geri versinler. Tam yazacaktım ki biri benden önce düşünmüş. “İŞKUR bünyesinde sözleşmeli olarak çalışan 4 bin kadar iş ve meslek danışmanlarından (İMD) kadroya geçirilmeleri karşılığında maaşlarından üçte bir oranında kesintiye gitmeleri isteniyor.” Danışmanına bunu yapan, çalışanına ne yapmaz?
Lafın özü şu değerli okurlar: Ortadaki utanmazlık iyice zıvanadan çıktı. Göreceksiniz yakında kelle vergisi de gündeme gelir. Ama o vergi kime kesilir, bilemem. Çok zorluyorlar ama tavsiyem sırça köşklerinden insinler de, halkın arasına karışsınlar. Millet burnundan soluyor ve iktidar utanmazlığı ele alıp, zorladıkça zorluyor.