Bir insan sürekli mağdur olabilir mi? Eğer sürekli mağdur rolündeyse ortada iki ihtimal var. Ya gerçekten son derece kişiliksizdir ve kendi başarısızlıklarını başkalarına mal etmeye çalışıyordur ya da çok ciddi bir Ali Cengiz oyunu içerisindedir.
AKP’nin sürekli ağlayan hali, hem suçlu hem güçlü dedirtecek politikaları bir yana artık can sıkmaya ve kabak tadı vermeye başladı. Bir tarafta emniyet güçlerine baskı yaparak, halkının üzerine süreceksin, diğer tarafta ‘ama bizi oyuna getirmek isteyenler var’ diye ağlayacaksın.
Mağdur ile mağrur arasındaki fark nedir bilir misiniz? Mağdur, özellikle bu topraklarda insanların konusunun detayına bakmadan kucak açılandır. Nitekim yıllarca kimin tarafından yaratıldığı belli olmayan ortamlarda AKP iktidarı mağdur kalmayı başardı.
Fakat bugün Meclis’ten medyaya, hukuktan iş dünyasına her yeri ele geçirmiş ve bunun üzerinde tiranvari bir yaklaşımla ortalarda dolaşan, herkese hakaret eden insanların, bu toprakta mağrur hale geldiği ortadadır.
En tehlikelisi de mağrur halin, halen mağduru oynamaya çalışan iki yüzlülüğüdür. İşte bu önce sinir bozucu, sonra da acınacak bir hal almaya başlar. Ne yazık ki ortadaki fotoğraf da aynen budur.
Eğer insanlar hariç her kurumu ele geçirmiş bir iktidarın başı, ülkeyi tek adam olarak yönetmeye kalkarken, gece yarısı kanunlarıyla kırdığını yıkmaya çalışırken, gücü tekeline almaya uğraşırken ‘mağdurum ben’ edebiyatı yapıyorsa, ama aynı saatlerde sokakta insanlar iktidarı eleştirdiği için öldürülüyorsa, işte bu sözün bittiği yerdir.
Ve insanın eli kaleme gitmez. İnsanlığından çıkıp, bazılarıyla aynı seviyeye düşmemek adına yutkunur. Ve şiir yetişir çoğu zaman yazarın imdadına, görevini hatırlatır. Melih Cevdet Anday’ın 1952 senesinde yazdığı Telgrafhane’nin mısralarıyla avutursun kendini.
Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki…
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın.