Dün piyasalarımız, dış piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle, gün boyunca genelde olumluydu. Fakat seans sonuna doğru satışlar vardı. Özellikle de doların hareketlerinin borsa üzerinde çok etkili olduğunu görüyoruz.
Åžu ana kadar Merkez Bankası’nın takındığı tutum dövize sadece satış yönünde müdahale edileceÄŸini ve faiz opsiyonunun en son seçenek olduÄŸunu gösteriyor. Dün Maliye Bakanı sayın Mehmet ÅžimÅŸek, hiç kimsenin dövize garanti vermediÄŸini söyledi. Bu anlamda Merkez Bankası’na karşı yapılan eleÅŸtirilere karşı bir tampon açıklama olduÄŸunu düşünüyorum. Görünen o ki, dünkü yazımda bahsettiÄŸim büyük oyunu oynayanlar Merkez’in dayanma gücünü büyük olasılıkla test edeceklerdir.  Bu aÅŸamada aslında döviz kurlarındaki yukarı hareketler sadece döviz satışıyla önlenmeye çalışılsa da, herkes bunun etkili olmayacağını ve sadece döviz kaybına yol açacağını biliyor. Merkez Bankası, elindeki dövizin sadece 500 milyon dolarını teminat gösterse FX piyasalarında TL’de 50 milyar dolarlık, uzun pozisyon açabilir ve  aynı silahla savaÅŸabilir. Elbette ki riskli bir seçenektir ve 500 milon dolar zarar yazılabilir. Åžu an hiçbir yönetici bu riski almak istemez ve devleti zarara uÄŸrattın diye baÅŸları çok aÄŸrır. Ama risk yoksa getiri de yoktur. Yani herkes kaldıracı nasıl kullanıyorsa Merkez de bir yolunu bulup aynı kaldıraçla cevap verebilir ve çok radikal bir karardır.
Merkez Bankası faizlerde çok belirgin ve net faiz artışı yapana kadar bu oyun sürer ve daha da ÅŸiddetlenebilir. Bugüne kadar 190’ın üzerinde dolarda alım yapılmasını önermedim. Çünkü, Merkez Bankası faiz silahını kullanmaya baÅŸladığı anda, döviz alanlar ciddi zararlar yazabilirdi. Ama ÅŸu ana kadar yapılan açıklamalar ve izlenen tutuma baktığımda ise, dolar 2 TL’yi geçmeden Merkez Bankası yeni bir hamle yapmayacak gibi duruyor. EÄŸer 2 Tl olduktan sonra sert müdahalelere baÅŸlarsa, ekonomide tahribat artar. FED’in son açıklamaları küresel çapta bir FX oyununu baÅŸlattı. Herkes baktı ki burada getiri var, ÅŸimdi cari açığı yüksek olan ve dış finansmana ihtiyacı olan ülkelere saldırı baÅŸladı. Yani bu sorun sadece Türkiye’Nin başında deÄŸil. DiÄŸer geliÅŸmekte olan ülkelerin paraları da deÄŸer kaybediyor. Bu oyunun iki ayağı var. Her iki durumda da yabancılar kazanıyorlar. EÄŸer Merkez müdahalesi yeterli deÄŸilse TL’yi shortlayıp para kazanıyorlar. EÄŸer Merkez faizleri agresif artırırsa, çok ucuzdan tahvil ve bono alıp yine kazanacaklar.  Erdem Başçı’nın iÅŸi hiç kolay deÄŸil. Bugüne kadar uygulanan para politikası ile FAÄ°Z, DÖVÄ°Z, ENFLASYON, BÃœYÃœME ve KREDÄ° BÃœYÃœMESÄ° gibi parametrelerin hepsinin aynı anda kontrol edilebileceÄŸi zannediliyordu ama Üçlü trilemma teorisi böyle bir ÅŸeyin mümkün olmayacağını söylüyordu. Åžu ana kadar uygulanan para politikası ÅŸimdilerde çok önemli bir testten geçiyor.  GeçmiÅŸ kriz örnekleri iç açıcı deÄŸil. Merkez Bankası ya piyasaya karşı savaÅŸmayacak ya da savaşıyorsa bütün silahlarını kullanacak. BaÅŸka yolu yok.
Önümüzdeki günler pek iç açıcı görünmüyor. Dün borsa bunun sinyallerini de net bir şekilde verdi. Endeks inanılmaz zorlanıyor ve hisselere gelen satış oldukça güçlü görünüyor. Bu yüzden 70 bin desteğinin zayıflamaya başladığını düşünüyorum. Yani 93 binden başlayan düşüş trendi devam ediyor. Yeni risk almamak ya da hisse alınıyorsa çok ince eleyip çok sık dokumak gerekiyor.  Önümüzdeki günlerde dövizdeki volatilite artmaya devam edebilir. Fakat ne zaman Merkez Bankası faizlerle oynarsa işet o zaman sakinleşme görürüz. Dövizdeki hareketler borsanın yönünü belirlemeye devam edecektir.
ÖNEMLÄ° NOT: Bugün Ä°stanbul’da olmayacağım. Siz bu yazıyı okurken Ankara yolunda olacağım. Dolayısıyla BUGÃœN TV’de bu sabah “Paranın Rotası” programı olmayacak. Ama yarın (11 Temmuz) Bugün TV’de Allah nasip ederse yine sizlerle birlikte olacağım. SaÄŸlıcakla kalınız…
Hocam dünkü yazınızda Hong kong olayından bahsetmiÅŸdiniz.Olaylar yazdığınız gibi olduÄŸu takdirde merkez bankasının müdahalesine raÄŸmen doların 2 tl üstünü çok rahat bir ÅŸekilde görmesi gerekmezmi?.Ayrıca kitapdaki sunumun yapıldığı ÅŸahısların gercek olduÄŸunu varsayarsak (ki olmadığına inaniyorum) hükümetin içndeki ekonomi kurmaylarının geçmiÅŸde yaÅŸanan krizlerle ilgili araÅŸtırma yaparak olasılıklar üzerinden hareket planlarını yapmış olabilirlermi?.teÅŸekkürler…