Bu haftaya başlarken, haftayı kestirmenin oldukça güç bir iş olduğunu vurgulayarak başlamalıyım. Dün Vatan gazetesinde yayınlanan habere göre, “Finansal Ergenekon” adında bir operasyon başlatılmış bulunuyor. Bu operasyona göre, yapılan her işlem, her kurum veya kurum analistleri tarafından yazılan her yazı, rapor, hatta telefon konuşmaları bile incelemeye alınmış durumda. Bu şartlar altında, SPK’dan, BDDK’dan, MASAK’dan ve BIST’ten gelecek açıklamalar ve bu inceleme sonrasında olası gelişmeler yerli ya da yabancı farketmez, piyasa likiditesini çok düşürebilir. Eğer şu an bütün şartlar normal olsa, “fırtına geçti ve Türk şirketlerinin hisseleri daha fazla değeri hak ediyor ve alım yapılmalı” diyeceğiz ama şimdi denkleme bunlar da girdi. Dolayısıyla bu süreç devam ederken piyasa konusunda tahmin yapmak oldukça zor. Ne zaman kimin ne açıklama yapacağını ya da, yine birilerinin bu süreci daha önceden haber alarak, pozisyon değişikliği yapıp yapmayacağını bilemiyoruz.
Cuma günü seans sonuna doğru sert satışlar geldi ve kapanış seansında çok garip hareketler oldu. Bazı kağıtlar 10-20 kademe yukarıdan kapanış yaparken, bazı kağıtlar da 10-20 kademe aşağıdan kapanış yaptılar. Büyük olasılıkla piyasada bazılarının bu operasyon ile ilgili bilgileri vardı. Dolayısıyla bu konuda SPK ne kadar şeffaf ve açık olursa, neyi araştırdığını ve bu süreci açık bir şekilde paylaşırsa piyasalar ve sermaye piyasalarımızın gelişimi üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiyi en aza indirebilir. Şu an Finansal piyasalardaki kurumlarımız endişeliler. Bu endişenin kısa sürede yok edilmesi ve herşeyin normale dönmesi gerekiyor. Konuştuğum birçok piyasa profesyoneli, bu endişelerini açıkça dile getirdiler. Bu nedenle SPK’nın bundan sonraki aşamada izleyeceği iletişim süreci büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda incelemenin kapsamı, nelerin incelendiği, piyasa ile paylaşılmalıdır. Aksi halde bu konu inanılmaz bir şekilde suistimal edilebilir.
Yine Vatan gazetesinin dünkü haberine göre, gezi olayları sırasında bazı kişilerin hesaplarına yüklü miktarda dışarıdan para aktarıldığı bilgisi var. Bu durum hiç olmazsa, piyasa oyuncularının yüreğine su serpmiş olmalı. Eğer bu tür girişimler olmuşsa ve yasalara göre suç teşkil ediyorsa bulunup ortaya çıkarılmalı ve sermaye piyasalarımızı daha şeffaf ve güvenli hale getirmeliyiz. Herhalde hiç kimse bu piyasaların gelişmesini, İstanbul’un gerçek bir finans merkezi olmasını 20 yılını bu piyasalarda uzman olarak geçirmiş biri olarak benden daha fazla isteyemez. İnsanları daha bilinçli yapmak adına cebimden para ödeyip, gerçekten birçok şeyin ve en önemlisi de kendi yatırım kararlarını etkileyen bütün faktörleri webinarlarla anlatmaya çalışıyorum. Ne zaman yatırımcı sayısını 10-20 milyona çıkarırsak bu ülke gerçek anlamda şaha kalkar. Ama herkes kendi işlemleri ile ilgili olarak üzerine bir suç atılacağı korkusunu yaşamaya başlarsa, likidite azalır, sermaye piyasalarımız bundan zarar görür. Kimse “Hiç bir şey araştırılmasın” diyemez. Bunun yolu ve yöntemi ve yapılacak bilgilendirme süreci çok profesyonel bir şekilde yönetilmelidir.
Bu sabah itibariyle dış piyasalarda genel havaya baktığımızda yatay bir seyir görüyoruz. Borsamız geçen hafta son beş dakikadaki kapanış işlemleriyle 76.294 seviyesinden tamamladı. Açılışın yatay olmasını bekliyorum fakat yukarı yönlü hareket konusunda geçen haftaki kadar şanslı olmayabiliriz. Endeks geçen hafta 77 bin seviyesinde dirençle karşılaştı. Bu hafta dış piyasalara göre nasıl bir ayrışma (pozitif veya negatif) yaşayacağımız önemlidir. Endeksin 60 DK grafiklerindeki teknik göstergeler 74 bine doğru bir gerilemenin söz konusu olabileceğini gösteriyor. Şu an için 77 bin üzerinde yeni pozisyon açmak kısa vadede riskli olabilir. herkese bol kazançlı bir hafta olmasını diliyorum.