Sene başından itibaren küresel ölçekte yaÅŸanan geliÅŸmeler belirsizlik ve kırılganlığın önemli ölçüde arttığına, sürdürülebilir olmayan rotada yolun sonuna yaklaşıldığına iÅŸaret ediyor. Kendi başının çaresine bakmak ve günü kurtarmak adına yapılan her yeni hamle, hem geri tepiyor, hem de sermayenin geliÅŸmekte olan ekonomilerden çıkmasına sebep olarak beklentileri olumsuzlaÅŸtırıyor. Japonya’nın rekabet gücünü artırarak durgunluktan çıkma giriÅŸimi, Federal Reserve’nin parasal geniÅŸlemeye devam etmesi için enflasyon baskısının geriletilmesi adına emtia fiyatlarının geriletilmesi gibi hamleler bu kapsamda ön plana çıkıyor. Fakat sonuç olarak ortaya çıkan sermayenin geliÅŸmiÅŸ ekonomilere geri dönüşü nedeniyle hiçbir hesap tutmuyor. BoÅŸa koysan dolmuyor, doluya koysan almıyor. Bu tablo Türkiye gibi yabancı kaynaÄŸa aşırı bağımlı hale gelmiÅŸ ekonomileri daha erken istikrarsızlaÅŸtıracak gibi görünüyor. DiÄŸer yandan parasal geniÅŸlemeye yine aşırı bağımlı hale gelmiÅŸ küresel mali yapının da ufku kararıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Dünya Gazetesi)