Ben bu ekonomi yönetimini ve iktidarı akademik anlamda son derece başarılı buluyorum. O kadar nefis bir ders veriyorlar ki, üniversitelerde okutulsa ve ‘nasıl kalkınamazsınız’ sorusuna yanıt aranan bir ders olsa, AKP iktidarını göstermek gerekir.
Lafa gelince pehlivan, dışarıdan para getirmeye gelince el pençe divan duran bu zihniyet, üniversitelerde ders olarak okutulmalı ve ‘işte bunların yaptıklarını yapmazsanız, kalkınırsınız’ diye geleceğin ekonomistlerine anlatılmalı.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, Türkiye’nin sadece 7 ilinde mevduatlar borçlardan yüksek. 2011 senesinde il sayısı 11… Yani bırakın sıkıntı yaşamayı, problem gittikçe kronikleşiyor. Bu ekonomi o kadar başarılı ki, vatandaşını da, şirketlerini de, belediyeler aracılığıyla kamusunu da gırtlağına kadar borca batırıyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, 11 yılda 42 milyar dolarlık toplamda özelleştirme yapıp, karayollarına 40 milyar dolar harcayıp, sonra da onu 5,7 milyar dolara satmaya kalkıyor. Gelen tepkiler üzerine de kocaman bir U dönüşü çiziyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, istihdam yaratamadığı gibi, işsizliği gizlemek için önce kayıtdışılığın ağır bastığı tarım sektörünü kullanıyor. Ardından rakamlar da kontrolden çıkınca iş arayanları ve kadınları suçluyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, yarattığı sendikalarla taşeronluğu çalışma yaşamının kendisi yapıyor. Herkesi köleleştirirken, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun peşine takılıp, eğitim almak isteyenleri de diplomasız, parasıyla sertifika alabilen, ama sonuçta da üç otuza çalışacak bireyler haline getiriyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, aradan geçen 11 yılda defaten vergi barışı yapmasına karşın, esnaf yine çıkıp vergi barışına ihtiyaç olduğunu, 1 milyondan fazla esnafın, yani neredeyse yarısının barışının bozulduğunu anlatıyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, hacizli traktörlerin kol gezdiği ülkede, ithalat bağımlısı olan tarıma ve çiftçiye 1,5 milyon traktör satmakla övünüyor. Çiftçinin tarlasını, gelirini hacizlediği Ziraat Bankası’nı da, tıpkı esnafın Halkbankası’nda olduğu gibi özelleştirme listesine koyuyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, Merkez Bankası rezervlerinde 451 ton altın olduğunu söylüyor, ama geleneksel olarak her yıl haziruna gezdirilen rezervler, genel kurulun başında ve sonunda iki kere üyelerce talep edilmesine rağmen gösterilmiyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki vergi gelirlerinin ortalama yüzde 70’ini dolaylı vergiler oluşturuyor ve 80 TL’lik borç için e-haciz yöntemiyle insanların tüm malvarlığı donduruluyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, aile boşanmalarında birinci sebep olarak geçim sıkıntısı geliyor. Aileler, mahalleler dağıtılıyor. Kentsel dönüşümde büyükşehirden 60 TL’ye aldığını vatandaşa 460 TL’ye satmaya kalkarken, semtin en devasa ve 2B’ye giren noktasında yandaş kuruluşa bedava arazi veriyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, gemiler gemicik, yolsuzluk işbilmek, hukuksuzca alınan aidatlar ‘ne yapsınlar’, boğaz sırtlarında yer kapatan Suud Kralı’na da ‘adam para veriyor, yazıktır’ diyecek noktaya geliyor.
Bu ekonomi o kadar başarılı ki, batıda köleler, doğuda açlar yaratıyor. Öylesine başarılı öylesine başarılı ki, kurgulanmadan esnafın, işçinin, köylünün, yani vatandaşın arasına giremiyor.
Tebrik ediyorum.