Yıllardır haber bültenlerinde, gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda hep aynı cümleleri duyuyoruz. ‘Liderler bugün bir araya geldi. Liderler meclisteki grup toplantılarında konuştu. Liderler sertleşti…’ Bu ve benzer cümleleri uzattıkça uzatabiliriz. Ama kritik soru şu: Lider kim?
Sadece bugünün değil, geleceğin yöneticilerinde milli olmak, yani ülkesinin çıkarlarını öne almak, dış siyaseti, diplomasiyi bilmek, öncü olmak, hedefler koymak, toplumun ötesinde düşünmek gibi birçok özelliğinin aranması gerektiği muhakkak. Peki bunlar yeterli mi? Oysa farklılaşan dünyada lider tanımının bambaşka özellikleri de taşıması gerekiyor.
Örneğin ulusal, uluslararası ve uzay pazarlarındaki bilim ve teknoloji, ekonomi, ulusal, uluslararası ve uzay da dahil hukuk, kültür ve sanat, diplomasi alanlarında devam eden gelişmeleri takip ediyor olması gerekir.
Lider ya da yönetici bu alanlardaki gelişmeleri sürekli takip eden, analitik düşünerek değerlendiren, bilgi dolu olan, kültür dolu olan, doğru hedef belirleyen, hedefe ulaşabilecek projeleri hazırlayabilecek, projeler için gerekli kaynağı en ekonomik şekilde temin edebilecek ve hedefe ulaşabilecek niteliklere sahip olmalıdır.
Bunların sihirli kelimesini de analitik düşünmek oluşturuyor. Analitik düşünce hayal etmek değildir. Gelişmelerin nedenini, nasılını, yer ve zamana göre mukayese etmektir. Özetle analitik düşünmek bir düşünce mühendisliğidir. Gelişmelerin değerlendirilmesi ile gelecek tahmin edilebilir ve ona göre tedbirler alınabilir. Lider yöneticide olmazsa olmaz özelliktir.
Hepsi bir yana analitik düşünebilmek için de gelişmeleri sürekli takip etmek, bunları değerlendirebilecek bilgi ve kültüre sahip olmak, en önemlisi de özgür iradeyi taşımak gerekiyor.
Şimdi dönelim en başa… Sürekli adı geçen Türkiye’nin liderlerinde bu özellikleri görüyor musunuz? Yoksa günü birlik politikalar ışığında konuşan ve günlük politikalarla hareket eden bir fotoğraf mı ortaya çıkıyor?
Bunun kararını verin ve şu soruyu sorun kendinize: Türkiye’nin lideri kim? Bu ülkenin yaşadığı döneme ilişkin özellikleri bünyesinde toplayan, bugün de hayatta olsa daha da ötesine geçecek tek bir lideri var: Mustafa Kemal Atatürk.
Günümüzde bazı kendini bilmezler, mevcut lider kadrosuyla Atatürk’ü mukayese etmeye kalkıyorlar. Bu en basitinden bir cehalet göstergesidir. Böyle bir lidere sahip olmak Türkiye’yi ve Türk Milleti’ni temelleri sağlam atılan bir Cumhuriyet’e kavuşturmuştur.
Bugünkü liderlerle, Atatürk’ü mukayese etmek, insanın ancak kendi cehaletini ortaya koyar. İşte Türkiye’de hesabı olanlar bu nedenle Atatürk’e saldırıyorlar. Onu ve ortaya koyduğu bilim ve akıl temelli mirası yok etmeden, ülkeyi yıkamayacaklarını bildiklerinden Ata’yı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Parti yöneticiliği başkadır, ülke yöneticiliği başka. Ama lider olmak hepsinden de başka bir vasıf gerektirir. Fakat medyayla pazarlanan yöneticileri, siyasetçileri lider olarak kabul eder, daha da aymazlığa düşüp, ülkenin kurucu lideriyle mukayese etmeye kalkarsak, işte sonuç da bu oluyor.
Oysa ihtiyacımız olan lider mi? Zaten doğal bir lideri var bu ülkenin. Sadece işini doğru yapan insanlara ihtiyacımız var. Ne demişti mealen Ata? Eğer bir gün dara düştüğünüzde lider arıyorsanız, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.
Hangi partiye oy verdiğinizi bilmiyorum. Herkesin kendisine göre bir düşüncesi var ve elbette gidip oyunu demokratik hakkı çerçevesinde oraya atıyor. Ama sizden tek bir şey talep ediyorum. Oy verdiğiniz partinin liderini sınayın. Yanıtı da kendinize verin. Yukarıdaki özellikleri taşıyor mu? Karar sizin…
Lider kitleye etki ve hitap gücüne sahiptir, tartışmasız RTE Atatürkten sonra en büyük lider olarak görülüyor. Apo bir liderdir, doğduğu evin önündeki toprakları alıp saklayan insanları görünce bunu anlarsınız.
Barış görüşmelerinde o yüzden kendisi kullanılıyor. Etki ettiği bir toplum var yadırgasak da .
Siz RTEnin gücünü yadrgasanızda.. bunlar yok olmuyor, başınızı kuma gömmeyiniz.
çetin beyin BAK AKILLILAR KAÇIYOR yazısının altındaki sizin yazınızın altına yazdıgım yorumu okurmusunuz.cevapta verirseniz okurum.