Adana’na tarım müzesi kuruluyor. Dünden bugüne tarımda kullanılan alet, makine, eşya ve kıyafetler sergilenecek. Geleceğe yönelik projeksiyonların yaratılmasında müzelerin oluşturulmasının son derece önemli olduğuna inanırım.
Eğer bir sektör büyüyecek ve yeniliklerle yarına taşınacaksa, geçmişini ifade eden bu tip noktaların hem tarihsel, hem kültürel, hem de sanayi bilinci açısından kritik rol oynadığının altını çizmek gerekiyor.
Başarılı örneklerini mesela ayakkabı sektöründe gördük. Tarihi bilincin ortaya atılmasıyla, bu sektörde eğitimde markalaşmaya kadar birçok başarının da beraberinde geldiğine şahit olduk. Bu noktada çok emeği olan Prof. Dr. Önder Küçükerman’ın da hakkını vermek gerekiyor.
Tarımla ilgili de bu konuya öncülük edenleri tebrik ediyorum. Fakat söz konusu olan tarım ve ilgili ülke Türkiye olunca, yaşanmışlıkları da göz ardı edemiyorsunuz.
Teşbihte hata olmazmış, madalyonun bir de diğer yüzüne bakmakta fayda var. Mesela bu müze Adana’da olduğuna göre artık topraklarımızda üretilmesi cazibesini yitiren bir hale sokulduğu için beyaz altın pamuk da sergilenecek mi?
İthal ettiğimiz nohut, mercimek, pirinç bu müzenin neresinde olacak? Örneğin bir köşesine yerli inekten Angus’a diye bir bölüm açılmalı. Burada yıllar içinde hayvancılığın nasıl dışa bağımlı hale geldiği anlatılmalı.
Elbetteki bu müzenin en asil köşesi ise samana ayrılmalı. Saman bile ithal eden ülkemin bunu baş tacı olarak en önde sergilemesi gerekiyor. Kullanılan teçhizata gelince orada hacizli traktörleri sergileyelim. Bir de en büyük hacizli traktör parkına sahip bankalara, finans kuruluşlarına köşe açalım.
Yıllardır ısrarla ihmal edildiği için, işlenebilir toprağı her yıl 1 santimetre azalan Türkiye’de tarıma elverişli toprağı da sergilemeyi ihmal etmeyelim. Çünkü bu gidişle ve ihmalkârlıkla o da müzelik olacak.
Fakat yine de ve her şeye rağmen müzenin sektörün vizyonunu temsil eden noktasına Sudan’ı koymamız gerekiyor. Malum, bizde tarımı batıranlar ve teşvik etmekten imtina ettikleri için ülkeyi ithal ürün bağımlısı haline getirenler, Sudan ile anlaştı.
Orada pamuk dahil ithal edilen mamulleri üreteceğiz. 99 yıllığına Sudan’da kiralanan 5 milyon dönüm verimli toprak ve Sudanlılar yıllarca bize çalışacak. Bizim çiftçimiz ise müzelik olacak. Ne tarım politikası ama…
Lakin tavsiyem odur ki müzede girişe karşılama görevlisi olarak Sudanlı koyun. Ne de olsa geçmiş bize ait, ama gelecek onlara.
evet,ama sadece alet makine yetmez bugüne gelmemizi sağlıyan başbakan ve bakanlarımızıda müzede görelim,
istihdam uğraşı tarım hayvancılık dışına kaymış , bilişim sanayide coçmuşuz ama aç karna olmaz bu iş, tarım dışına fazlaca kaymışız görünüyor, Sudan projesini ilk kez duydum çok tuttum madem verimli toprak var hem fakir sudan tarım öğrensin karını doyursun hem de biz nasiplenelim her türlü.
Bu güzel haber için teşekkürler.