Bankacılık sektörü 2013 yılına ilk verileriyle hızlı başladı. Yine kârına kâr katarak, fakirleşen bir memleketin üzerinden zengin olmanın, hatta daha acısı sendikasyon kredileri nedeniyle başkalarının faturasını bize ödetmenin ve aradan da paylarını almanın yolunu buldular.
Yetti mi? Hayır… 2012 yılındaki performansıyla göz yaşartan finans sektörümüzün hızını alamadı. Özellikle not artırımıyla birlikte yeni para geleceğinin umuduyla birlikte, piyasalara coşku vermeye devam ediyorlar.
Fakat ortada bir açmaz var. Millet o kadar çok gırtlağına kadar borca battı ki, kime kredi verecekler? Bu nedenle aktif pazarlamanın boyutunu, personeline yaptığı mobingin dozajını artırarak genişletti. Cep telefonlarına ulaşan mesajlar, yerli yersiz sabit ya da GSM hattından yapılan aramalarla, bankaların camekânlarına astıkları ‘anında kredi’ levhalarıyla, ofis ofis gezerek pazarladıkları krediyle gündeme imzalarını atıyorlar.
Öylesine garip örnekler yaşanıyor ki, akıl alır gibi değil. Mesela daha önce bu köşede dile getirdiğim 36 yaşındaki işsiz, işsiz olduğu için genel sağlık sigortası primi istenen vatandaşımız gibi. İsmini vermeyeceğim, ama KOBİ kredileri verdiği iddiasıyla nam salan bankanın şubesinden aranıyor ve 12 bin 750 TL’lik kredisinin hazır olduğu belirtiliyor.
Vatandaşın böyle bir talebi yok ve işsiz durumda olduğunu belirtiyor. Banka yetkilisinden gelen yanıt çok ilginç: Bir şekilde ödersiniz… Yine emekli olanlara ‘anında kredi kartı çıkaralım’ teklifleri de kimseye yabancı gelmeyecektir. Hatta en çarpıcı örnek Tüketiciler Birliği Federasyonu Başkanı M. Bülent Deniz’in başına geliyor. Cep telefonuna ‘hızlı kredi’ diye gelen mesaj üzerine, üşenmiyor ve 200 bin TL kredi talebini iletiyor. Aradan iki dakika geçmeden gelen yanıt şu: Krediniz hazır, lütfen ilgili şubeye uğrayınız.
Bu süreçte vatandaşın çok dikkatli olması gerekiyor. Toplamda 255 milyar TL’ye dayanan tüketici kredisinde, hedef kitleye yönelik yeni operasyonlar var. Yeniden kredi vermek, borcu borçla kapatmak gibi teklifler sunuyorlar. Lütfen hesabınızı yapmadan karar vermeyin.
Hele ki ‘fırsat’ diye sundukları konut kredisi gibi paketlere dikkat edin. Hatta ihtiyacınız varsa mümkün olduğunda peşin para ortaya koyun ve kalanı için kredi kullanın. Faizin yüzde 1’in vadenin 20 yıla çıktığı süreçte BDDK Başkanı olan Tevfik Bilgin’in şu uyarısını hatırlıyorum: tüketicileri uyarın. Çünkü yaptığımız hesaplara göre 5 yılda ana parayı ödeyip, 15 yıl faiz ödüyorlar.
Açıkçası dün hastanelerin acil servislerinde ‘anında kredi kartı çıkaranlar’, emekli kuyruklarında kart pazarlayanlar, sokak ortasına banko açıp kredi dağıtanlar, yasaklanınca da ofis ofis dolaşmaya başlayanlar atağa geçti. Sizi biraz da borçlandırıp, başka bataklara itmeye hazırlanıyorlar. Ama bir uyarı: Lütfen gelen banka temsilcisine kızmayın. Çünkü onlar da çok ciddi bir mesleki baskı altında çalışıyor. Hatırlayacaksınız bu nedenle gazete ilanları bile verdiler.
İşin özü şu: ‘Battı balık yan gider’ demeyin; ayağınızı yorganınıza göre uzatın. Zira önden kredi kartı, iki ay sonra da icra memuru kapınızı çalıyor. Elbette şanslıysanız gelen banka olur. Umarım, kredi borcunuz bir varlık şirketine satılmamıştır.
ödeyemeyeceğin kredinin altına girme, çektiğin her kredide bir mala fazladan para ödediğini ve bankaya para kazandırdığını bil diye ekleyeyim nacizane , çok mecbur kalmadıkça büyük bir fırsatın kaçtığını düşünmedikçe hiçbir şeyi kredi ile satın almamak lazım bence.
bankalar ne derse desin hangi cazip oranları sunarsa sunsun kişi gelirine ve,giderine almayı düşündügükrediye bakmalı,ve hesabını yapmalı.sonrada bankalar kan emici vampir diye aglamamalı.tamam bankalar her şeyden para alıyor,düşersen kan emici gibi davranıyor ama sen buna müsade etmiyeceksin.iş sende bitiyor.ben niye şu ana kadar kredi almadım,bir tane kredi kartım yok.biz salakmıyız.yo tam aksine hesabımı iyi yaparım.bu işlere bakmam.bir laf vardır,TATALI TATLI YEMENİN ACI ACI OSURMASI OLUR diye.bizim milletin durumu bu.hiç kabahati kendinde aramaz.adam ömründe duymadıgı kullanmadıgı japon yeniyle ev kredisi alıyor,terse düştümüde devlet bize yardım etsin yok yaa.kısacası işini bileceksin,bilmedigin işlere girmiyeceksin.giriyorsanda aglamıyacaksın.yine güzel bir laf daha var İŞİNİ BİLMİYEN KASAP KIÇINA GİERE MASAT DİYE.İŞİN ÖZÜ BU
sukru bey aynen öyle, ekleyeyim kredi kartını aidat ödemediğin bankadan seçip, tek bir gün dahi geciktirmeden ödemeni yapacaksın, puanlarını bonuslarını kampanyalarını 12 ay taksitleri yakalayacaksın, bankaya kötü müşteri olacaksın yani.