Ä°skandinavya’nın ekonomi ve refah seviyesi en geliÅŸmiÅŸ ülkesidir Ä°sveç. Yaklaşık 450 bin km² olan yüzölçümüyle, Avrupa BirliÄŸi ülkeleri arasında en büyük üçüncü ülkesi. Ãœlkenin toplam nüfusu 9,2 milyon ve halkın %88’i kentlerde yaşıyor. The Economist’in Demokrasi Ä°ndeksi’ne göre birinci, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in Ä°nsani GeliÅŸme Endeksi’ne göre de yedinci sırada. 1970-1992 yılları arasında ortalamanın altında büyüme oranını sosyal devlet olma yolundaki hedefini, bütçe açıklarıyla kapatması 1992’de ağır bir kriz yaÅŸamasına neden oluyor ve tıpkı Türkiye gibi dalgalı kur rejimine geçiÅŸ yapıyor. AB’ye geçiÅŸ referandumunu 13 Kasım 1994’te yapan ülkede,halkın AB’ye katılımın lehine %52 oranla onay verdiÄŸi ülke,1 Ocak 1995’te Avrupa BirliÄŸi’ne katıldı. 1999 yılında Avrupa BirliÄŸi ortak para birimi Euro’ya geçiÅŸ sürecinde Avrupa BirliÄŸi’ne kriterlerinizi yerine getiremedik bahanesiyle parasal birliÄŸe katılmayan ülke bugünlerde PIIGS sorunları nedeniyle ,Yunanistan’ın içinde bulunduÄŸu duruma bakıp Euro’ya geçmediÄŸi için şükrediyor. AB ile tam entegre olması ,Ä°sveç’in Yunanistan’ın borçlarını üstlenmemesi sonucunu yarattı. 2001 yılında Avrupa BirliÄŸi’ne girmekteki amaçlarının “Avrupa’yı da bizim refah seviyemize ulastıralım” diyerek neredeyse Avrupa BirliÄŸi’ne o yıllarda bakış açısını göstermiÅŸ, 2003 yılında yapılan parasal birliÄŸe geçiÅŸ referandumunda halkın %56 ‘lık bölümü Euro’ya geçiÅŸe onay vermiÅŸ olsa da sürekli AB’de var olan sorunlar geçiÅŸe hep engel olmuÅŸ. PIIGS sorunları büyüdükçe halkın Euro’ya bakış açısıda deÄŸiÅŸmiÅŸ son yapılan referanduma göre Euro’ya geçiÅŸe onay veren halkın oranı sadece % 24 olmuÅŸ. 1994’den bugüne ise Ä°sveç ekonomisi, kamu maliyesi alanında gerçekleÅŸtirdiÄŸi büyük reform ve disiplinle istikrarlı büyüme oranını herÅŸeye karşı devam ettiriyor. 2005 senesinde Ä°sveç bütçesi 1.4 milyar euro fazla veriyor ama aynı zamanda saÄŸlıklı büyüme sürecini AB ortalamalarının da üzerine çekerek sürdürüyor, sosyal devlet olma özelliÄŸini de koruyor zira büyüyen üretim üzerinden daha fazla vergi alabiliyor. Bugünlerde Türkiye’de çok konuÅŸulan konulardan olan kayıtdışı ekonomi oranının en az % 28, ret ve iadeler dahil edildiÄŸinde ise en az % 40’a ulaÅŸmış olması,imalat sanayi ve ticarette 2002-2010 yılları arası sadece KDV’den kaybın 104 milyar TL olduÄŸu gerçeÄŸi ortadayken Ä°sviçre önemli bir referans sayılabilir.
Ä°sviçre Merkez Bankası Riksbank’ın , Ä°sveç ekonomisi büyürken enflasyonu kontrol altında tutmak için gösterge faiz oranını geçen ay, 2010 temmuz ayından bu yana 6.kez çeyrek puan artırarak yüzde 1,75’e yükselttiÄŸini açıklamıştı. Küresel ekonomik krizden hızla çıkarak ekonomisini toparlamayı baÅŸaran Ä°sveç, geçen yıl son çeyrekte yıllık bazda % 7,2’lik büyüme oranıyla Avrupa BirliÄŸinin en hızlı büyüyen ülkesi olmuÅŸtu.
Ä°sveç ekonomisi 2011 ilk çeyrekte %6.4 büyüdü,2010 yılında aynı dönemde bu oran 5.7 idi. 1995’den günümüze AB büyüme ortalaması 2.4 iken Ä°sveç’in büyüme ortalaması 3.4 ve Ä°sveç gibi sosyal/refah ülkesinde ortalama %3.4’lük istikrarlı büyüme gayet baÅŸarılı sayılabilir. Bu günlerde Yunanistan’ın, Borç / GSYH oranının %143 ‘e ulaÅŸtığı ,diÄŸer PIIGS ülkelerinde benzer tabloların oluÅŸtuÄŸu ,hatta AB ‘nin amiral gemisi Almanya ve Fransa’nın bile son verilere göre bütçe açıklarının Maastricht standartlarının çok üzerinde seyrediyor oluÅŸu ve bütçe açıklarının büyüme rakamlarını düşürüyor oluÅŸu Avrupa BirliÄŸi’ne güvenen ama sorunlarını istemeyen yatırımcıları Ä°sveç Kronu almaya sevk ediyor.
Ömer Demir