HÄ°SSE SENEDÄ° GÄ°BÄ° KOMÅžULAR!

HÄ°SSE SENEDÄ° GÄ°BÄ° KOMÅžULAR!

Komşu ülkelerle ilişkilerimiz ve onlarla aramızda ki değerler hisse senedine benzer oldu.

Irak B (Barzani) son ziyaretlerle tavan yaparken oldukça pahalı hale geldi uzak durmak gerekir.

İran A (Ahmedinejat) P/D şimdilik yatay seyrediyor olsa da alım için çok erken

Rusya D (Doğalgaz) zamlar sonrası iyi pirim yaptı öncesinde alanlar için tam da kar realize etme zamanı!

Ukrayna F/K oranı dikkat çekmiyor

Keza BULG (Bulgaristan), ROM (Romanya) aynı seyri devam ettiriyor yani durağan..

YUN-A

YUN-B(Yunanistan) tüm hisseler tabanda dip üstüne dip yapmasına karşın Ege sahillerinde de arsa, İstanbul da Adalar da Moda’larda gayri mülk alımları, kilise inşaları son sürat devam etmekte. Hani diyorum ki tam da alım yapma zamanı.

Gene bir başka komşu hissemiz SYR-E ( Suriye Esat) tam dip yaptı. Artık bununda altı olmayacağına göre P/D, F/K oranı, daha neye bakarsanız bakın en geç Kasım ayı sonunda ABD piyasa müdahalesi ve  kuvvetli alımları ile bir anda yüzde beş yüz değer kazanabilir.

Onun içinde teskere çıkarıp tüm gücümüzle bu hisseye oynamak istiyoruz. Ama bu alım için gerekli birikimiz ve ekonomik gücümüz var mı yoksa açığa mı oynuyoruz?

Teskere sonrası bir yandan, ‘’teskere illa savaşmak için değildir caydırmak içindir’’ dedikten sonra diğer yandan da ‘’ elimiz güçlenmiştir gerektiğinde ülkemizi hiç çekinmeden sonuna kadar savunuruz’’ dedik..

Yani bu söylemin ekonomi piyasası açısından anlamı ise bize göre  ‘’vatandaşım sana söylüyorum, yabancı sermaye, sıcak para sen anladır!’’

Görülen o, yabancı sermaye bu mesajı iyi anlamış olmalı ki hiç oralı olmadı. Biraz olsun dolarda oynaklık yaşansa da, son zamlarla birlikte TL de ki değer kaybı ve pariteden kaynaklı olması daha da muhtemeldir.

Ama esas beni şaşırtan ve düşündüren başka önemli konular var ki bir türlü aklım ermiyor!

-Dünyanın hiçbir ülkesi kendi vatanına, vatandaşına ve ülke sınırlarına karşı vaki olacak saldırılar için meclislerinden yet ki almazlar. Savunma bakanlığı varda, savaş bakanlığı var mı?  Yok, çünkü savunma meşru bir davranış şeklidir bir hazırlık ve yetki gerektirmez de ondan.

-Savunma tüm dünya ülkelerinde ve uluslar arası hukukta en doğal haktır ve ülkeler silahlı kuvvetleri ile bu tür saldırılara anında misliyle karşılık verirler. Bu yetkiler her zaman sınırda ki nöbet tutan bir nefer için bile geçerli iken neden yurt dışı askeri harekât için tezkere alındı?

-Diğer anlayamadığım konu ise Akçakale köyünün hemen önünde iki silahlı güç ölüm kalım savaşı verirken, bizim sivil savunma birimlerimiz bu insanlarımıza eğitim verip, uyardı  ve bir önlem aldı mı?

-Ya da buralara askeri birlikler yerleştirilirken, köyün vaki olacak sekme, sadme denen mermilerden etkilenebileceği neden düşünülmedi?

-Hadi o da bir yana, Suriye ordusu ile savaşan Özgürlük güçlerinin bizim sınırımızın bu kadar yakınına sokulması fark edilmedi mi yoksa göz mü yumuldu?

İşte ben bunları bir türlü anlayamadım. Hani en basit sokak kavgasında bile anne babalar, sokağa çıktığı gibi çoluğunu, çocuğunu kolundan tutup, güvenli bir köşeye çekmez mi?

Ne diyelim biz de bu işlerden bu kadar anlıyoruz işte(!) ama gene de paylaşalım, belki bir faydamız, katkımız olur diye düşündük…

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir