ABD ve İngiltere’nin bu hafta içinde açıklanacak büyüme verilerinin, gelişmiş ülkelerin kriz sonrası düzelme konusunda zayıf adımlar attığını ortaya koyması bekleniyor.Reuters tarafından yapılan bir ankete göre, perşembe günü açıklanacak ABD ilk çeyrek GSYH büyüme oranı yüzde 2.0 olarak tahmin edildi. Yükselen benzin fiyatları ve kötü hava koşullarının ilk çeyrekte ABD ekonomisini negatif etkilediği ve birkaç büyük bankanın ilk çeyrek büyüme tahminlerini aşağıya çektikleri bilinmekle beraber, İngiltere’de çarşamba günü açıklanacak büyüme verilerinin de tüketici talebinde ki düşüşün üretimi aşağıya çekmesinden endişe ediliyor. Brown Brothers Harriman stratejisti Lena Komileva’a göre; “ABD ve İngiltere´de yaşanacak hayal kırıklığı, emtia ve hisse fiyatları konusunda ki aşırı iyimserliği kırabilir.” düşüncesine rağmen, başta FED Başkanı Ben Bernanke olmak üzere birçok ekonomist, emtia fiyatlarındaki artışın geçici olduğunu ve enflasyon ya da büyüme üzerinde kalıcı bir etkisi olmayacağını öngörmekte. Son açıklanan veriler ise, ABD ekonomisinin kısa sürede hızlı büyümeye geçemeyeceğini gösteriyor. Geçen Perşembe günü açıklanan bazı ABD eyaletlerindeki fabrika üretim verilerine göre, üretim kapasitelerinin, Nisan ayında yavaşladığı görülmesine rağmen, düşük büyüme hızı ve yüksek işsizlik nedeniyle FED’in, 600 milyar dolarlık tahvil alım programını Haziran ayında sona erdirmesi sonrasında, faiz oranlarını artırmak için aceleci olmayacağı düşünülmekte.
Bernanke’nin Çarşamba günü ( bugün ) Fed’in bu konudaki görüşlerini basın toplantısında açıklayacağı beklentisi ile, ABD’de ki bazı şirketlerin kar tahminlerini aşağı çekmesi üzerine haftaya Dow Jones endeksin de ki, yatay kapanış ile başlayan ABD, bu hafta ki FED toplantısında çıkacak kararlara kilitlenirken, Asya borsaları da adeta ABD’den gelecek haberlere odaklanarak güne % 1 civarında ekside başladı. Kar tahminlerini aşağı çeken şirketler arasında Kimberley – Clark, Dupont gibi çok uluslu firmalar bulunmakta. İngiltere’de de artan enflasyon nedeniyle faiz oranlarını artırması için büyük baskı altında olan Merkez Bankası’nın, artış konusunda ki kararını büyüme oranlarına bakarak neticelendirmesi bekleniyor.
Diğer yandan, Çin’in hızlı ekonomik büyüme gücüyle ABD’yi geçebileceğine yönelik tahminlere bir yenisi daha Uluslararası Para Fonu IMF’den geldi. IMF’ye göre 2016 yılında Çin, dünyanın bir numaralı ekonomisi olacak ve küresel ekonomide ki ABD liderliği sona erecek. IMF tahminlerine göre Çin ekonomisinin büyüklüğü 2011 yılında, 11,2 trilyon dolara çıkacak ve 2016 yılında 19 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşacak. Yine IMF tahminlerine göre 2016’da ABD’nin dünya ekonomisindeki üretim payı yüzde 17,7’ye çıkarken, Çin’in payı yüzde 18 olacak.
Dr.İsmet DEMİRKOL