Dünya Kasım’da yapılacak ABD başkanlık ve Kongre seçimlerini Mali Uçurum ve İran-İsrail gerginliği perspektifinden izliyor. Aslında, seçimler ABD için bir çok değişik boyutta yol ayrımını temsil edecek. Küresel yansımaları da umulanın ötesinde olacak. Sonuçlar az-çok belli, ama ardından oluşacak kırılmalar hiç de öyle değil. Obama’nın yeniden seçilmesi ile dünya daha güvenli bir yer olabilir, ama yeni bir Soğuk Savaş dönemi de başlıyor.
Önce son durumu ve tahminlerimi paylaşayım: Obama Romney’in 4 puan kadar önünde gözüküyor. Senato’da Cumhuriyetçiler’in çoğunluğu elde etme olasılığı %40 civarında. Temsilciler Meclis’i (TM) ise Cumhuriyetçiler’de kalacak. Seçime kadar bu sonuçlar değişir mi? Bence hayır. ABD seçmeni Mitt Romney’e güvenmiyor. Çok beğenmeseler de bildikleri şeytan Obama ile yola devam edecekler. Konut pazarında iyileşme de Obama’nın en büyük avantajı. Gelecek ay yapılacak iki TV tartışmasında Romney’i “denize dökecek”. Eğer Ekim’de Obama farkı açarsa, Demokratlar Senato’da çoğunluklarını korur. Ama öngörülebilir hiç bir gelişme TM’in Cumhuriyetçiler’e gitmesini engelleyemez.
Makalenin geri kalan kısmında Beyaz Saray’da Obama, Kongre ise bölünmüş varsayımı üzerinden analiz yapacağım. Ama önce tersini düşünelim. Romney’in tüm Kongre’nin Cumhuriyetçi çoğunluğa döndüğü bir seçimde başkan seçildiğini varsayalım. ABD’nin İran’a karşı saldırı başlatması çok daha olası. İsrail’e verilecek tavizler tüm Orta Doğu’da gerginliği artıracak. Romney Beyaz Saray’ı ekonomide Alman ekolünü anımsatıyor. İnsafsız bir kemer sıkma politikası ile ABD Mali Uçurum olmasa da 1-2 yıl resesyona gömülebilir. Kongre’nin her iki kanadının da Cumhuriyetçiler’e geçtiği ara senaryoda Mali Uçurum olasılığı gözle görülür ölçüde yükselir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.