Merkez’in son kararlarını önlemlerin alınacağını bilmeden almış olması ihtimali yüzde sıfır deÄŸilse bile sıfıra milim yakın
Son vergi düzenlemelerine birkaç farklı pencereden bakmak mümkün. En başta söylenmesi gereken şu: Maliye politikasında disiplin adına doğru bir adım atıldı. Sonuçta maliye politikasında gevşemenin, hele bir de süreklilik kazanırsa, başımıza ne dertler açtığını yaşayarak çoktan öğrendiğimizi gösteriyor bu karar. Bozulan ve daha da bozulma eğilimi gösteren bütçe dengelerini tekrar yerli yerine oturtmaya çalışıyor. Bu pencere, ‘olumlu görünüm penceresi’.
Şimdi ‘olumsuz görünüm pencerelerini’ teker teker açayım. Birinci olumsuzluk, başımız sıkıştığında yine ‘kalitesiz’ önlemlere yönelmemiz. 2001 krizinden hemen sonra ortaya çıkan büyük yangını söndürmeye çalışılırken acil bir dolu maliye politikası önlemi alındı. O yangın ortamında alınan önlemlerin kalitesi önemli değildi; yangın mutlaka söndürülmeliydi. Oysa şimdi ortada yangın falan yok. Ne var ki yine benzer önlemler alınıyor; dolaylı vergiler arttırılıyor. Bu üstelik ‘normal dönemde’ bir ilk de değil. Çok geriye gitmeye gerek yok; son beş-altı yıla bakılabilir benzer ‘kalitesiz’ önlemler için. Türkiye’nin maliye politikasını daha sürdürülebilir ve ekonomideki göreli fiyat yapısını daha az bozucu kaliteli vergi gelirlerine dayanan bir çerçeveye oturtması gerekiyor. Göreli fiyat yapısındaki bozulmanın (mesela şu sektör yerine bu sektörün daha çok vergilendirilmesinin) ileriye yönelik kararların sağlıklı biçimde alınmasını engellediği unutulmamalı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.