ABD Merkez Bankası (Fed) geçen hafta açıkladığı parasal genişleme kararıyla her ay 40 milyar dolarlık mortgage tahvili alacak. Her ne kadar Avrupa Merkez Bankası (ECB) daha sınırlı bir tahvil alım programı açıklamış olsa da Fed’in bu hamlesinden sonra onun da eli biraz daha rahatlayacaktır. Önümüzdeki dönemde bu hamlelerin piyasalara etkisi mutlaka olumlu olacaktır.
Son krizle birlikte; politikacılara, hükümetlere, meclislere hatta seçimlere bile gerek kalmadı. Partiler kurulacak, ekonomik programlarını açıklayacak, hangisinin programı takdir görürse o iktidara gelecek ve kendi ekonomik programını uygulayacak. Bunun için bütçeler yapılacak, hedefler konulacak uzun uzun halka anlatılacak. Bunlara da gerek kalmadı!
Sadece merkez bankaları yeterli! Artık her işi onlar yapıyor. Ekonomi daralıyor ya da resesyona mı girdi, merkez bankaları para bassın. İşsizlik mi arttı, merkez bankaları yeni yeni Bedava Para Paketleri (BPP) açıklasın…
Komünizmin iflasından sonra serbest piyasa ekonomisinin de sonuna gelindi. Okullarda kapitalizmin temeli olan serbest piyasada; her türlü malın, sermayenin, emeğin fiyatı “serbestçe” belirlenir, fiyat arz-talebe göre oluşur diye öğretiliyordu (gerçi halen daha da öyle öğretildiğine eminim). Artık bundan da söz etmek mümkün değil. “Paranın fiyatı olan faiz” doğrudan merkez bankaları tarafından belirleniyor. Diğer aracılar bunun üzerine biraz kâr koyup diğerlerine “satıyor”. Serbest piyasa sadece marjın ne kadar dar-geniş olacağında çalışıyor. Yeni dönemdeki merkez bankalarının “sonsuz” para arzı yaratacağı algısı da işin cabası…
“Serbest piyasanın” temel unsurlarından birisi de piyasaya giriş-çıkışın engellenmemesi. Yeni iş kurmak isteyenler rahatlıkla piyasaya girebilirken, işini iyi yap(a)mayan, ekonomideki gelişmeleri iyi okuyamayanların da “iflâs” edip piyasadan çıkmaları “serbet piyasanın” olmazsa olmazlarındandı. Ancak son krizle birlikte özellikle finans sektöründe işini iyi yapmamış olanlar bile batmadılar, batırılmadılar. 4 yıl önce “batan” Lehman Brothers belki de tek istisna olarak kalacak! Burada da merkez bankaları devreye girdi ve bankacılık sektörünü “kurtardı”.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.