Euro’nun Sorunları Çözülüyor mu?

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ÅŸapkadan ikinci tavÅŸanı çıkardı. Birincisi, bankalara istedikleri kadar yıllık yüzde 1 faizle üç yıl vadeli borç vermekti. Ä°kincisi, geçen hafta açıklanan, zordaki ülkelerin devlet tahvillerinin ECB tarafından alınması kararı oldu. Birinci tavÅŸan bankaların likidite sorununu çözmüş, ama Euro’nun sorununu çözmede yetersiz kalmıştı. Ä°kinci tavÅŸan ne yapabilir?
Her sorunun bir nedeni bir de sonucu (semptom) vardır. Euro’nun sorunu, göreli olarak giderek küçülen finansal sistemde bazı ülkelerin yüksek ve yükselen borçluluklarını çevirememesi olarak özetlenebilir. Semptom, o ülkelerin göreli olarak yüksek ve yükselen maliyetlerle borçlanması.
Bu durum Euro Bölgesi’nde bir ayrışma yaratıyor. Ortak para politikası bazı ülkelerde çalışırken, bazı ülkelerde çalışamaz duruma geliyor. Ortak para politikasının kendinden bekleneni verebilmesi için ülkeler arası faiz farkının olabildiÄŸince düşük olması lazım. Geçen haftanın başında Ä°spanya’nın faizi Almanya’nın 5 katına yakındı. ECB tahvil alım kararı ile bu semptomu yok etmek istiyor.

YÜKSEK ATEŞİN TEDAVİSİ
Bir benzetme yapalım. Hastanın ateşi çok yüksek. Ateşin yüksekliği semptom. Yüksek ateşin nedeni vücutta bir mikrop var. Çözüm elbette mikrobun öldürülmesi. Ama, bu kısa sürede başarılamıyor. Yüksek ve yükselen ateş hastanın havale geçirmesine neden oluyor. O halde, mikrobu öldüremediğimiz halde, hastanın ateşini düşürebilmemiz lazım. En uygun çözüm hastayı banyo küvetindeki soğuk suya yatırmak. Sorun çözülmüş değil, ama en azından hastanın havale geçirmesi önlenmiş oluyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir