Hangi ülkede ekonomik sorunlar ağırlaşsa, sorunların başında sosyal güvenlik sisteminin iflas etmiş olması yatıyor. Çalışanın, çalıştığı dönemde para biriktirip emekli olduğu dönemde, biriktirdiği paraları harcamasına dayanan sistem yerine çalışanların aynı dönemdeki emeklileri finanse ettiği nesiller arası aktarıma dayalı sistem çökmeye mahkûm. Bunun çeşitli nedenleri var.
Nedenlerin başında çalışanların sosyal güvenlik sistemine katkılarının artırılmasının sevimli olmaması geliyor. Buna karşılık emeklilere verilen mali desteğin artırılması her zaman oy getiren bir yaklaşım. Dolayısıyla, nesiller arası aktarıma dayanan sosyal güvenlik sisteminde kaynakların artırılmasında zorlanılırken, harcamaların artırılması her zaman popüler oluyor.
KALICI ÇÖZÜM BİREYSEL EMEKLİLİK
Nüfus gençken, nesiller arası aktarıma dayanan sistemin zaafları hemen ortaya çıkmıyor. Göreli olarak daha kalabalık olan çalışan nüfus göreli olarak daha az kalabalık olan emeklileri rahatça besleyebiliyor. Sistemin nakit fazlası oluşabiliyor. Sistem sağlıklıymış gibi görünüyor. Sorunlar nüfus yaşlanmaya başladığında ortaya çıkıyor. Yaşlı nüfus büyüdüğünde, çalışan nüfus göreli olarak küçüldüğünde, çalışanların katkısı emeklileri beslemeye yetmiyor. Sistem nakit açığı vermeye başlıyor. Devlet bütçesinin bir bölümü sosyal güvenlik sisteminin açıklarının karşılanmasına gidiyor.
Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin içine düştüğü durum, yıllar boyunca çalışan katkısı ile emeklilere verilen mali destek arasındaki ilişkinin kopmasından kaynaklanıyor. Sistemin batmakta olduğu bilindiği halde, emekli olma yaşının defalarca düşürülmesi sorunu daha da ağırlaştıran etkenlerden biri oldu. Önümüzdeki dönemde nüfus giderek daha hızlı yaşlanacak. Batmış olan sistem daha da batacak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.