Bayram sonrası?
Ikına, sıkına ekonomik değerleri, ramazan harcamalarından da ayrı tutup, durumu idare ettik.
Bayramda da, gezip eğlenmeyi hak ettik. Ya bayram sonrası?
İşte zurnanın zırt dediği nokta da burada olduğu gibi, danan kuyruğu da, önümüzde ki kurban bayramını beklemeden kopacağa benziyor.
Eee.. Eylül ayında okul masrafları, kayıt masraflar(!), giyim kuşam, öğle yemekleri, servis, ulaşım derken, harcamaları tutmak ne mümkün?
Zaten uzun zamandır, sıcaklara rağmen, çoğunluk tatile bile gitmedi. Turizm gelirleri de bunu göstermiyor mu? Suriye olayları hızlanınca yabancıda gelmez ama bizim halkımız çok bunaldı bunu dert edeceğe benzemiyor. Elde avuçta ne kaldı ise bir tatil dönemini, bayram sonrasında kısada olsa yaşayacaktır.
Ya Suriye olayları erken biterse? Al sana ikinci büyük dert. Yavaş mı, hızlımı çıkar bilemeyiz ama durumdan korkup, bize paralarını getiren Müslüman kardeşlerimizde paracıklarını alıp ülkelerine götürebilirler!
Eylül ve Ekim aylarını, küresel ekonomide bir yıkım olarak gören ekonomistler, gittikçe çoğalmaya başladığı dikkate alırsak, bizim özelliklede küçük yatırımcıların çok dikkatli olmasında yarar var.
Haziran ayında 800-850 milyon İMKB ye girmesine karşın, tahvil alımları, 3-4 milyar dolara ulaşmış. Bu da çoğunluğun, sabit gelirlere yöneldiğini, önümüzde ki dönemde, metazori düşürüleceği vaaz edilen sanal faizlerden(!) güvenli getiri elde etmeye yönelik olduğu görülmektedir.
Sözün özü;
Avrupa borsalarında ani ve büyük düşüşlerin bizi etkilemeyeceği tam bir ekonomik hülyadır