Geçen yılın son üç ayı ile bu yılın mart ayına kadar ekonomik büyümede bir yavaşlama, enflasyonda bir yükselme görüldü. Dış ticaret ve cari işlem açıkları azalma eğilimine girdi. Bütçe gelişmeleri büyük ölçüde olumluydu. Yurtdışındaki olumsuzlukları hesaba katarsak, enflasyondaki yükselme hariç, ekonomik görünüm birçok açıdan olumluydu diyebiliriz. Mart ayıyla beraber ekonomik büyümede canlanma sinyalleri gelmeye başladı. Geçen yılın aynı dönemlerine göre, sanayi üretimindeki artış yılın ikinci üç ayında birinci üç aya göre daha fazla oldu. İthalat mayıs ayında dolar bazında geçen yılın aynı ayına göre arttı. Enflasyon yıllık yüzde 9 civarında istikrara kavuştu. Haziran verileri ekonomik büyümedeki hızlanma eğiliminin kırıldığına işaret etti.
EĞİLİM YA DA HIÇKIRIK
Haziran ayında ithalat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5.4 düştü. Düşüşün kaynağı yatırım ve tüketim malları ithalatındaki sert düşüşlerdi. Nisan ve mayıs ayı verileri yılın ikinci üç ayında iç talepte büyüme sinyalleri verirken, haziran ayı verisi yeniden terse dönüşün işaretini verdi. Sanayi üretimi endeksi de haziran ayında beklentilerin altında arttı. Haziran ayı verileri ya yeni bir eğilimin başlangıcını gösteriyor ya da ekonomide geçici bir “hıçkırık” yaşandığına işaret ediyor. Hangisi olduğuna karar vermek için elbette çok erken. Ama mayıs ayıyla birlikte küresel risk iştahında belli bir gerileme yaşandığı hesaba katılırsa, haziran ayı verileri aslında yurtdışındaki havadan Türkiye ekonomisinin oldukça fazla etkilendiğini gösteriyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.