İspanya ve Euro/Dolar


Geçtiğimiz iki hafta piyasalarda Draghi’nin rüzgarı etkili oldu. Bize göre piyasa beklentisini yönetme adına piyasanın dinamiğini bozan açıklamalarla dolu bir hafta oldu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi’nin önceki hafta perşembe günü “Euronun istikrarını korumak için her şey yapılacak” ifadesini kullanması, geçtiğimiz hafta gerçekleşen ECB toplantısına dair beklentileri yükseltmişti. Geçtiğimiz ayın ardından ECB’nin bu ay da bir faiz indirimi yapılabileceği, yeni bir uzun vadeli likidite ihalesi süreci başlayabileceği ve en önemlisi ECB’nin ikincil piyasadan tahvil alım programını başlatabileceği beklentiler arasındaydı. Toplantı ardından ilk olarak faizlerde bir değişiklik yapılmadığı duyuruldu ve ardından ECB Başkanı Draghi toplantıya ilişkin notları açıkladı. Ortaya çıkan sonuç, likidite ihalesinin ve tahvil alım programının olmadığı yönünde oldu. Yapılan açıklamalarda sürekli olarak ECB’nin her şeyi yapacağının vurgulanması ve sıra dışı önlemlerin değerlendirilmeye devam edildiğine değinmesi sadece hayal kırıklığını azaltma ve gelecek haftalara yönelik beklentileri yönetme denemesi olarak kaldı. Draghi’nin açıklamasında ESM ve EFSF’ye yönelik açıklamalarda ise bu iki fonun bankacılık lisansı alamayacağı vurgulandı. İsim verilemese de İspanya ve İtalya’ya öncelikle bu fonlara başvurulması gerektiği telkini yapıldı. Özetle ECB’nin aldığı kararlara ve Draghi’nin yaptığı açıklamalara bakacak olursak, önceki hafta perşembe günü Draghi’nin yaptığı çıkış tam anlamıyla fos çıktı. Basın toplantısında bir gazetecinin madem yanlış anlaşıldınız neden bugüne kadar bu konuda bir açıklama yapmadınız sorusuna Draghi’nin yapılan yorumlar hoşuma gitti mealinde bir cevap vermesi, bizce Avrupa’da manipülasyonun ECB eliyle yapıldığının bir göstergesi. Buna karşın ECB Başkanı’nın toplantıda ECB’nin yakında sıradışı önlemler uygulayabileceğine dair yaptığı açıklamalar yeni bir umut ışığı oldu. Piyasa bu önlemlerin en olduğunu bilmese de önümüzdeki hafta uygulanmaya başlayabilir beklentisi büyük bir coşku yaratmış durumda.

İspanya yardıma muhtaç kalacak coşkusu

Geçtiğimiz hafta yapılan toplantıdan net bir sonuç çıkmaması ve ECB’nin ve zorda olan ülkelere adres olarak ESM ve EFSF’yi göstermesi, İspanya’dan gelecek açıklamaların önemini arttırdı. Cuma günü İspanya Başbakanı, hükümetin 7 aylık icraatını değerlendirdiği toplantının ardından yaptığı açıklamada, İspanya’nın kendi borçlarını kendisinin finanse etmesi çok zor ifadesini kullandı. Bu İspanya’nın, inkar aşamasından kabul aşamasına geçtiğinin de resmi beyanı oldu. Bundan sonraki safha tıpkı Yunanistan’da olduğu gibi İspanya’nın da yardım için gerekli mercilerin kapısını çalması olacak. Burada ECB kapıyı kapattı ve başta da değindiğimiz gibi ESM ve EFSF’yi adres gösterdi. Bizim korkumuz ESM ve EFSF’nin bu maliyetin üstesinden kalkamama ihtimali. İspanya için ortaya atılan rakamlar birbirinden çok farklı. Ayrıca Avrupa’nın sorunu kökten çözmek yerine nefes aldıracak kadar adım atma alışkanlığı da düşünülünce İspanya’nın tek seferde düzlüğe çıkarılma ihtimali düşük kalıyor.

ABD’de istihdam da işsizlik de arttı

ABD’de temmuz ayı tarım dışı istihdam artışı 163 olarak gerçekleşti. Beklenti 100 bin civarında bir artış olması yönündeydi. Buna karşın işsizlik oranı da %8,2’den %8,3’ çıktı. İstihdam artarken işsizlik oranının artıyor olması bir çelişki gibi görünse de hesaplanma yöntemlerinin farklı olması ve iş gücüne katılanların sayısındaki artış vs. gibi etkenler bu durumu ortaya çıkarabiliyor. Tarım dışı istihdamda artış yaşanmasına karşın aynı anda işsizliğin de artmış olması verilerin etkisini sınırladı. İşsizliğin artmış olması, piyasada hala parasal genişleme için bir umut kalmasını sağlayacaktır. Biz cuma günü veri sonrası gelen alımlarda istihdam artışının sağladığı iyimserlik kadar, işsizlik oranının artmış olması nedeniyle parasal genişlemenin masada kalmış olmasının da etkisi olduğunu düşünüyoruz.

Bu haftaya dair

Bu hafta birçok ülkede sanayi üretimi verileri açıklanacak. İzleyeceğimiz en önemli veriler bunlar olacak. İspanya yine ana gündem olmaya aday. İspanya’da 10 yıllık faizler cuma günü %7,40’ın üzerini test etti, yardım başvurusu söylentileriyle %6,80’li rakamlara kadar geriledi. Faizlerin bu hafta %7,50 üzerine çıkması yeniden panik havası yaratabilir. %7 altındaki rakamlarda sıkıntı düşük kalacaktır. İspanya ve İtalya faizleri dışında bu hafta takip edeceğimiz en önemli göstergelerden biri de Euro/Dolar paritesi olacak.  Paritede 1,2350 ve hemen üzerinde 50 gülük hareketli ortalamanın da yer aldığı 1,24 seviyesi güçlü dirençler. Bu hafta bu seviyeler aşılabilecek olursa, piyasalarda olumlu yönde çok ciddi adımlar atılmış demektir. Bu nedenle bu seviyenin aşılması yalnız parite için değil, hisse senetleri ve emtialar içinde iyi bir alım fırsatı doğurabilir. Fakat başta da değindiğimiz gibi bu bölge çok güçlü direnç. Bu nedenle bu seviyelere yakın yerlerden Euro lehine pozisyon almak yerine 1,24’ün aşılmasını beklemek daha doğru olacaktır.

Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAŞ Menkul Değerler
[email protected]
Telefon: (0212) 286 30 00

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir