Temmuz ayında zam şampiyonu yüzde 29,46 ile limon oldu. Tüketici fiyatları açısından en çok zammı gören ürün tam da bize yakıştı. Bir ürünün fiyatı neden artar? Arz talebi karşılamıyordur ve yeterli gelmiyordur.
Ülkede o kadar çok limoni hayat süren var ki, ülkenin yönetiminde ekonomiden dış siyasete her şey o kadar limoni ki, limon talebinin bu denli patlaması da normal. Bir tarafta ülkenin subaylarını 15 ay casusluk ve fuhuş suçlamasıyla içeride tutacaksınız, her türlü karalamayı yapacaksınız, sonra mahkemeden çıkan karar: Beraat. Yazıp, çizenlerden ‘özür’ bile yok.
Ülkenin aydınlarını senelerce içeride tutup, bağlantıyı kuramadığınız ve beş sene sonra halen delil toplamaktan ve delil karartılma ihtimalinden bahsedeceğiniz bir dava yürüteceksiniz, tahliye taleplerini geri çevirmeniz üzerine biri çıkıp ‘gerekçeyi ve suçumu söyleyin’ diyecek, sessizliğe bürüneceksiniz. Yani yanıt veremeyeceksiniz.
Dış siyasette sizinle hiç ilgisi olmadığı halde, aynı şey kendinize yapıldığında yeri göğü inlettiğinizi unutup, bir diğer ülkenin iç işlerine karışacak, onların teröristlerine kucak açacaksınız, sonra da bölgede sevilmeyi bekleyeceksiniz.
Yine askerleri tutuklayıp, kırıldığı iddia edilen ve ortada olmayan cd’lere dayanarak insanları yargılayacak, hak kayıplarına neden olacaksınız, içte ve dışta gönderdiğiniz tüm bilimsel kurumlar belgelere ‘sahte’ diyecek. Siz sırtınızı döneceksiniz.
Ülkede iktidarı elinde bulunduranların akrabaları, karakollarda polisinizi sorguya çekecek, ardından sürülme vakaları yaşanacak sonra buna demokrasi diyeceksiniz. İlk yıllarda hakaretle başlayan performans, milletvekili düzeyinde vatandaş tokatlamaya kadar gidecek sonra buna demokrasi diyeceksiniz.
Ülkenizin ekonomisi her açıdan sıcak paraya mahkûm edilirken, biraz daha soyulması için açığa satışlara olanak tanınacak, buna ‘yabancı yatırım bizi seviyor’ gibisinden bir kulp takacaksınız. Sülün Osman da kurbanlarını severdi.
Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan cari açıkta düşüş ortaya çıkacak, bunun naralarını atarken, ihracatın düştüğünü bu yüzden ithalattaki azalma ve mal satamama gerçeği nedeniyle cari açığın gerilediğini ve gerçek problemin ortadan kalkmadığını konuşmayacaksınız.
Ramazan’da vatandaşa koli ile yardım yapıp, kolileri yandaşlara yaptırıp çift yönlü getiri elde edeceksiniz, ama geri kalan 11 ay boyunca iş isteyen vatandaşa ‘herkese iş bulmak zorunda değilim’ diye yaklaşacaksınız.
Deniz Feneri gibi bir gerçeğin üzeri örtülecek, Almanya’daki mahkeme adreslendirme yaparken, burada konuyu soruşturan savcılar yargılanmaya başlanacak ve Almanya’da asrın yolsuzluğu olarak nitelendirilen bu davaya ‘yok’ muamelesi sergileyeceksiniz, sonra da dualarla oruç açacaksınız.
Parasız eğitim isteyen çocuklar halen içeride, zorla evlendirilmek isteyen çocuklar ya esarette, ya mezarda, kadınlar dövülüyor, çocuklar kaçırılıyor, şehitler kahrından bir kez daha ölüyor, vatan bölünüyor, siz sonra müsebbibini bırakıp, yönetmeye aday olanla uğraşacaksınız.
Ülke niye limoni biliyor musunuz? Çünkü bu yaşananlar mide kaldırmaz derecede iğrenç ve kimsenin içine sinmesi mümkün olmayan bir nitelikte. Aslında herkes işin doğrusu için için kabul ediyor, ama kendi hakkı için, başkasına yapılan haksızlığa göz yumuyor.
Bu ülkede insanlar haksız yere işten atılan arkadaşlarına bile şahitlik yapamıyorlar. Yaşanan hayat kimsenin içine sinmiyor. Zira kimsenin vicdanı rahat değil. O nedenle herkes Yaradan’a veremeyeceği hesabı, komşusuna vermeye çalışıp, göstermelik hareketler içine giriyor.
Elbette bu ülkede limon fiyatları patlar. Çünkü ülke hızla bir limon şeklini alıyor. Mideler şişmiş, düşünmesi gereken beyinler ve yürümesi gereken ayaklar küçülmüş. Herkesin limoni duyguları da, limon talebini artırıyor.
Fiyatı sadece cebe zarar… Ekşiliği ise bu ülkenin insanlarını, insanlıktan ediyor. O kadar ki, ‘birileri bölünmekten bahsederken’ diğeri ‘ama bana koli gelmedi’ diyebiliyor.