Kriz Halinde Camı Kırınız

Şimdiye kadar her büyük ekonomik dönüşüm kriz yarattı. Son iki yüzyıla bakarsak bunu açık olarak görebiliriz. 19. yüzyılın ortalarında başlayan ve kapitalizmin tarım ve ticaret ekseninden sanayi eksenine kaymasına yol açan sanayi devrimi, 1870’lerde başlayan ve 1890’lara kadar süren Uzun Depresyona neden oldu. Niçin? Çünkü sistem değişimine hazır bir altyapı yoktu. Ardından mal ticaretinde serbestlik en üst düzeye çıktı, serbest ticaret yeni itici güç oldu. Bu değişim 1930’larda Büyük Depresyona yol açtı. Niçin? Çünkü sistem bir kez daha değişmiş ama buna uygun altyapı geliştirilememişti. Bu kaostan çıkış büyük ölçüde Keynes tarafından formüle edildiği için Keynesyen sistem denilen yeni bir ekonomi politikası uygulamasıyla sağlandı. Politikanın özünde ekonomiyi ve dolayısıyla piyasaları canlandırmak için etkin kamu müdahalesi öngörülüyordu.
Binalarda bazı katların duvarlarında küçük bir cam kutu gömülüdür. İçinde bir düğme vardır, zemini genellikle kırmızıdır ve üzerinde tehlike halinde kırınız gibi bir ifade vardır. Yangın gibi hallerde camı kırıp içerideki düğmeye basarsanız alarm faaliyete geçer ve görevliler yetişir. En azından o görüntünün verdiği izlenim budur. Keynesyen politikalar da kapitalist sistem için aşağı yukarı aynı anlama geliyor. Kriz halinde camı kırıyorsunuz ve kucağınıza Keynes’in Genel Teori kitabı düşüyor.
Büyük Depresyondan 2000’lere gelinceye kadar irili ufaklı birçok piyasa krizi yaşandı. Ve her seferinde Keynesyen politika uygulamaları imdada çağrıldı. O kendi kendine düzeleceği varsayılan, görünmez elin düzenleyeceği düşünülen piyasa, Keynesyen müdahaleler olmaksızın kendi kendine hiç düzelemedi, görünmez el de görünmemeye devam etti. Her krizde camı kıran birileri oldu ve Keynes’in kitabını bir daha okuyarak krize müdahale edip çözüm sağladılar.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir