Kentler, Köylülere mi Emanet Kalacaktır?

Dün sorunumuz merkezin yerel üzerindeki vesayeti idi. Korkarım, yarın problemimiz köyün kent üzerindeki vesayeti olacaktır.

Türkiye’nin tartışma gündemi, Türkiye’nin gündemi değildir. Kürtaj, sezaryen ve en son üniversitede bira muhabbeti ayıplı gündem maddeleridir. Ayıplıdır çünkü Türkiye’nin geleceğine ve zenginleşmesine ait değildirler. Böyle bakıldığında, Türkiye’nin güncel tartışma gündemi bir nevi “cambaza bak cambaza” gündemidir. Hani eskiden kente panayır geldiğinde, yankesicilere gün doğarmış. “Aaa, cambaza bak cambaza” diye etrafta dolaşıp, cüzdanları toplarlarmış. İşte aynen öyle.. Ben kentlerini idare edemeyen, kentin örgütlenme ve işleyiş yapısını değiştiremeyen bir Türkiye’nin yüksek gelirli bir ülke olamayacağını düşünüyorum. Böyle bir Türkiye’nin orta gelir tuzağını aşabilmek için gereken organizasyon kabiliyetine sahip olamayacağı kanaatindeyim.
Şimdi bu ortadaki dağınıklık için kime kızalım? Trafikte beklerken, kimin ecdadını yad edelim? Bana kalırsa, içinde yaşadığımız dağınıklığın nedeni memleketin idari örgütlenme yapısıdır. Önce bunu bilelim. Sonra da bu sistemi değiştir(e)meyenleri görelim. Gelin size birkaç tespit yapayım. İstanbul’da yapılan kamu yatırımlarının yüzde 60’ının merkezden kararlaştırılması yanlıştır. İstanbul, merkezden biçimlendirilemez. Demokratik ve işlevsel değildir. Kente ait bir fikri olanın, kenti yönetmesi gerekir. Şimdi şöyle bir düşünün, İstanbul’un rekabet gücünü artırmak, İstanbul’da yaşayanların zenginleştirmek için çalışan bir yerel idarecisiniz. Ankara’ya gittiniz, doğru yatırımlar için oradaki bürokratları ikna ettiniz. Çabalarınız sonuç verdi. İstanbul’da yaşayanların geliri arttı. Bu arada, İstanbul’dan toplanan vergi de katlandı. Bunun yerel idareciye ne yararı olacaktır? Şimdi merkezde toplanan gelirlerle hangi yatırımların finanse edilmesinin doğru olduğunu anlatmak için yeniden Ankara’ya gidecektir, eğer bu sefer Osmaniye’de görev yapmıyorsa tabii. Ayrıca ikna işinde yine başarılı olacağının garantisi de yoktur.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir