Bu günlerde kanaat önderleri Türkiye’yi bekleyen Orta Gelir Tuzağı’na karşı uyarılarda bulunuyor. Bu konuda haberi sevgili sitemize girdim bile. Çok okumayı sevmeyenler için, orta gelir tuzağı fakir ülkelerin kelle başına geliri 3 bin dolardan 10 bin dolara yükselttikten sonra uzun süre orada takılı kalması. Nedenlerini çok iyi bilemiyoruz. Bazı ülkelerin potansiyeli bu kadar olabilir, bazıları ise dışsal şoklardan zarar görmüş olabilir. Kimileri ise global ekonomik trendlerde kalıcı değişimler ya da siyasi popülizme kurban gitti.
Türkiye için de orta gelir tuzağı çok ciddi bir tehlike, çünkü son 10 yılda kelle başı milli gelir 3 binden 10 bin dolara yükseldiyse bunda TBMM, TCMB ve AKP hükümetinin toplam payı en fazla %35’tir. %35 son derece uygun likidite bolluğu konjünktürü, %35’de Türk insanının inanılmaz çalışkanlığı ve kapitalizme gösterdiği fevkalade adaptasyondur. Bu oranlara inanmıyorsanız, enflasyonla indirgenmiş reel gelirle dolarla indirgenmiş reel gelir arasındaki farkı ölçün. Eğer TL dolara karşı değer kazanmasaydı, Türkiye’de milli gelir en fazla 7 bin dolar olurdu.
Türkiye için orta gelir tuzağı adeta kaçınılmaz bir kader çünkü orta zekalı ve cüce vizyonlu kurnaz tüccarlar tarafından yönetiliyoruz. Likidite bolluğunun bile çözemeyeceği derinlikte problemler var ki, bunlar artık Türkiye’nin başına geldi. Eğer siyaset acilen değişmezse, önümüzdeki yıllarda 10 bin doları dahi koruyacağımız şüpheli.
Orta zekalı kafa nedir? Ekonomi ve toplumun gerçek sorunları yerine kürtaja, üniversitelerde içki satılmasına takan, tarihe geçmek için Çamlıca’ya dev cami, Trakya’ya ise dev çukur kazmayı  düşleyen kafadır. Biraz daha derin düşündüğünde ise   cüce vizyonu  onu ancak yerli otomobile kadar taşır. Milli Eğitim Diyanet’e teslim etmenin yollarını,  dindar nesil yetiştirmenin düşünen nesil yetiştirmekten daha önemli olduğunu hesaplayan kafadır. Eğer her kadın erkeğin kölesi olur, evine kapanır da 3 çocuk doğurursa Türkiye’nin geleceğini kurtaracağına inanan zihniyettir.
Kürt sorununu çözmek için Barzani ve PKK ile pazarlık eden, ama BDP-KCK’lı herkesi içeri atan kafadır.
Sokakta yürüyen herkesi döven polis, Ergenekon sanıklarını inatla içerde tutan yargı, onlara alkış tutan medya, TV  izleyerek geçirdiği zamanın %90’nı Acun, Muhteşem Yüyzıl ve Şefler Yarışıyor’a ayıran bir toplumsal düzey ve bunu irade özgürlüğü ile eş gören entel kafadır..
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.