Bugünü ve içinde bulunduÄŸumuz koÅŸulları daha iyi anlamak için öncelikle at gözlüklerini çıkarmak, sadece iÅŸaret edilen deÄŸiÅŸikliklere deÄŸil tümüne kısa vadeli ve spekülatif olmayan bir bakış açısı ile bakmak gereklidir. Bunu yapamıyor iseniz gerçekçi olamaz, fırsatla tehlikeyi ayırt edemez hale gelirsiniz; baÅŸkaları tarafından yönlendirildiÄŸinizi ve onların çıkarına hizmet ederken sorunlarınızı ağırlaÅŸtırdığınızı fark edemezsiniz. Ava giderken av olmaktan kurtulamazsınız…
Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanlarında durgunlukla tanışmaya başlamış olması sistemik riskin artmakta olduğunun delilidir. Zira bu durum rekabet koşullarının daha büyük olduğu ve sorunlu kredilerin geometrik olarak artmaya, küresel ekonominin ise daralmaya devam edeceği anlamındadır. Bu ortamda riskten kaçınma eğiliminin artması, fiyat hadlerinin temel emtialar gibi zorunlu ihtiyaçlar lehine ve menkul-gayrimenkul şeklindeki varlık değerleri aleyhine değişmesi fiyat oynaklıklarının artması normaldir. Bu eğilimler yeni dengeye ulaşmak adına piyasa mekanizmasının çözüm üretme şeklidir. Eğer günü kurtarmak adına bu eğilimlerin yaşanmasını engellemek adına güç kullanılır ise sorunların ağırlaşması ve azalması imkânların hesapsızca israf edilmesi kesindir. Bugün için siyasi iradeler ve merkez bankalarını yönlendirmeye çalışan finansal piyasalar bu yanlışı yapmakta, sorunların ağırlaşması pahasına günü kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmektedir.
Herhangi bir ekonomi durgunluğa girdiğinde birikmiş sorunlar açığa çıkar, çıktıkça borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşanır ve sorunlu krediler artar. İçine girdikleri durgunluktan çıkamayan gelişmiş ekonomiler açısından bankacılık sistemlerinin öz kaynaklarını yitirmiş ve sorunlu hale gelmiş olmaları normaldir. Benzer eğilimler durgunlukla tanışmaya başlayan gelişmekte olan ekonomilerde de yaşanacaktır. Bu gerçeği görmezden gelmek günü kurtarmak adına bindiği dalı kesmek anlamındadır. Sorun yok diyerek ve yapay beklentilerle olumsuzlukları yaşanmadan atlatmaya çalışmak gibi aptalca bir yaklaşımın gerekçesi sadece çaresizlik olabilir!.. Gerçekler göz ardı edildiği sürece durgunluktan çıkılması daha yıkıcı daralmalardan kaçınılabilmesi orta vadede imkânsızdır.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.