Avrupa Birliği’nde devam eden “malî kriz”, “iktisadi kriz”e dönüştü. İktisadi kriz:
1. Milli gelirin azalması (eksi büyüme) ve
2. İşsizliğin artmasıdır.
Yunanistan ve Portekiz’den sonra İspanya ve İtalya’da da bu kötüleşmeler kendini gösterdi. Malî kiriz ise, bir devletin borç geri ödemelerinin aksaması ve hatta o devletin yani ülkenin ödemede “acze düşmesi” (default) halidir. Her mali kriz, kısa bir süre de olsa büyümede ve işsizlikte sorun yaratabilir. Ama mutlaka iktisadi krize dönüşmez. Zaten “derin iktisat politikası” bu gibi durumlarda gereklidir. Hüner, kapitalist sistemin sistemik yol kazaları olan mali krizleri, iktisadi krize dönüşmeden çözmektedir.
ZORA DÜŞENLER EURO’DAN ÇIKARSA
İspanya ve İtalya gibi iki modern ve büyük ekonomi, kamu borçlanmasında büyüme oranından büyük “reel faiz” ödemek zorunda kalıyorsa (ki bugün kalıyorlar) bu çıkmaz bir yoldur. Eyvah çıkmaz yola girdik deyip, telaşla Euro’dan çıkalım, ulusal para birimine geçelim; hiç olmazsa yurt içinden borçlanmayı sürdürebilir hale gelelim derlerse daha da beter olurlar. Çünkü Euro’dan çıkarlarsa, vadesi gelmemiş ulusal parayla (Euro ile) alınmış kamu borçlarının tümü, anında “dövizli borca” dönüşür. Bu, tam felakettir. Çünkü bu ülkeler, zaten “cari açık” müptelasıdır. Yani dövizle borç ödeyecek “cari fazla” yaratamıyorlar. Üstelik yeni geçecekleri ulusal paraları hızla devalüe olacağı için “Kamu Borcu / Milli Gelir” oranları yükselecektir. Bu da onların kredi notunu “hurda” seviyesine düşürecek, sermaye yurt dışına kaçacak ve içeriden borç bulmak zorlaşacaktır. Bu durumda o ülkeler derhal “acze düştük” bayrağını çekecek ve alacaklılarından, alacaklarının yarısını silmesini ve başka tavizler isteyecektir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.