Avrupa Komisyonu’nun Ekonomik ve Mali Ä°ÅŸlerden Sorumlu Ãœyesi Olli Rehn dün Anadolu Ajansı’na verdiÄŸi söyleÅŸide ÅŸunları söyledi: ”Halihazırda Türkiye’de bankaların sermaye yeterlilik rasyosu birçok Avrupa BirliÄŸi üyesinden daha iyi durumda. Türkiye’nin 2001 krizi sonrasında uyguladığı reformlar meyvelerini verdi. Bugün birçok uzman, Türkiye’nin reformlarının derinliÄŸini ve uygulanmasının ardındaki cesareti takdir ediyor.
Fakat tabii ki, Türkiye’nin ekonomi bahçesi sadece çiçeklerden ibaret deÄŸil. Türkiye halihazırda enflasyon ve yüksek cari açık gibi sıkıntılar yaşıyor. Tüm bunlara raÄŸmen, ben yüksek enflasyonun büyük oranda geçici olduÄŸunu düşünüyorum.”
SORUN AYNI: Olli Rehn’in iÅŸaret ettiÄŸi Türkiye’nin geçtiÄŸi yoldan, bugün AB de geçmek zorunda. Çünkü, sorun aynı, çözüm de aÅŸağı yukarı aynı. Bugün AB’nin yaÅŸadığı krizin temelinde bankacılık ve kamu borç sorunu yatıyor. Kamu borç sorununun çözümü uzun yıllar alır ve büyük fedakârlıklar ister. Ama banka sorununu daha kısa sürede çözmek mümkündür. Bu sorunu çözmeye baÅŸladığınızda da kamu borcunun çevrilebilirliÄŸini artırırsınız.
Dünyanın gözü kulağı bugün toplanacak AB Liderler Zirvesi’nde olacak. Fransa’nın yeni seçilmiÅŸ baÅŸkanı Hollande ile Almanya BaÅŸbakanı Merkel arasında görüş ayrılıklarından dolayı iyi hazırlık yapılamadığı haberleri geliyor. Buna karşılık zirveden daha iyi sonuçlar da çıkabilir. Hazırlıktan kasıt eÄŸer Almanya’nın ortak tahvile karşı çıkması ise bu gayet doÄŸal bir geliÅŸme.
ÖNCE BANKACILIK: Önce bankacılık sorunu çözülmeli. Zaten bu konuda AB bir karar vermek zorunda. Sermaye yeterliliğini tutturamayanları ne yapacaklar, kurtarmaya mı gidecekler, yoksa kamulaştırmaya mı, ikisinden birini seçmek durumundalar. Hem bankacılık sistemi bu kadar sorunlu olacak, hem de bu soruna yol açanların hiçbiri bankasını kaybetmeyecek, olmaz. Zaten kilitlenme de herhalde burada.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.