Genç Bir Üniversite Hocasının Yakınması

Seçim sonrası önlem alınması istenen sorunlardan bahsedilirken gene “kayıtdışılık” da gündemde yerini alıyor. Geçenlerde kaleme aldığım “kayıtdışılık” yazıma birçok okurumdan deÄŸerlendirme ve öneri geldi. Bunlar arasında birisi de Anadolu’nun bir kentinde öğretim üyesi olan ve kentinde kayıtdışılıkla ilgili bir rapor hazırlamış gencin e-mailinde anlattıklarıydı. Kamunun rapora tepkisinin çözüm için proje geliÅŸtirmek yerine kentteki kuruluÅŸları maliyeci baskını altına aldığı bilgisini içeriyordu.

Seçim sonrası yeni döneme girerken cari açıktan, kayıtdışılığa sorunlu alanlarda iyileştirmeler için yeni önlemler alacak çalışmalar yapılması isteniyor.

Bu bana bir süre önce, Gaziantep Ticaret Odası’nın çaÄŸrısıyla katıldığım “Kayıtdışılığa kayıtsız kalmayın” panelinden sonra yazdığım “Kayıtdışılıkla mücadelenin yol haritası” yazımla ilgili birçok okurumdan kendi yaÅŸadıkları, yaÅŸamak zorunda kaldıkları kayıtdışılık örneklerini içeren notlar, e-mailler aldım. Bunların bütünü konunun farklı boyutlarını içeriyordu. Aralarında “zorunluluk, rekabette geri kalmamak için” kendi kayıtdışı iÅŸlemlerini anlatanlar da vardı.

Kayıtdışılıktan herkes yakınıyor, önlem alınmasını istiyordu.

Ama aralarında en ilginç olanı bir Anadolu kentinde öğretim üyesi olan bir gencin anlattıklarıydı:

“Ben, Anadolu’da bir üniversite çalışıyorum. Daha önce aynı konuda size bir e-mail daha atmıştım. 2005’te bizim bölgemizde ILO’nun yaptığı kayıtdışılık ve istihdam raporuyla ilgiliydi. Bu raporu ben kısıtlı imkanlarla yazdım. Hatta o raporun sunum yemeÄŸinde ILO temsilcisinin yemek ücreti konusunda yaptığı kayıt dışılık teklifi bizim çok ÅŸaşırmamıza neden olmuÅŸtu. Bizim raporu alan yetkililer, soruna çözüm aramak yerine kentin altını üstüne getiren denetimlere giriÅŸtiler. Maliye çok yönlü cezalar yaÄŸdırdı.

Kentte birkaç firma dışında gerçek ücret üzerinden bordro düzenlenmiyordu. Mesailer asla gösterilmiyordu.

Kentin en önde gelen kiÅŸilerinden iÅŸveren kuruluÅŸu yöneticisi 150 bin liralık emlak satışını 40 bin liradan düşük göstermiÅŸti. Vergi kaybını hesaplayınız. Ä°nÅŸaatçılar inÅŸaat maliyetinin yüzde 30’unun işçilik olduÄŸu iddia ediliyor ve otomatik olarak işçilik matrah dışı tutuluyor.

Ben bir esnaf çocuğu olarak şunu görüyorum. Kayıtdışı olmayan neredeyse hiçbir işlem yok. Vergi matrahı istenildiği gibi ayarlanabiliyor. Bu da gerçek değil, hayali bir yapıyı ortaya çıkarıyor.

Benim önerim siz medya kuruluÅŸlarının, bazı STK’ların bağımsız bir ekip oluÅŸturup rapor hazırlasın. Ben de bu çalışmaya katılmaya hazırım. Bu rapor sonuçlarını tartışarak, çözüm yollarını inceleyebiliriz.”

Genç öğretim üyesinin önerisi “Naif” bulunabilir. Ancak, partilerin seçim bildirgelerinde iÅŸsizlikten ihracata birçok konuda var olan rakamlar ortaya konup, yeni dönemde ele alınacak projelerle iÅŸsizlik oranının nereye çekileceÄŸi, ihracatın ne kadar artırılacağına iliÅŸkin projeksiyonlarla rakamlara yer veriliyordu. Buna karşın yüzde 43.3 seviyesinde olan kayıt dışı istihdamla mücadele konusu sözel söylem dışında ortayla konulmuyordu. Kayıtdışılığın GSYÄ°H’ya oranın ne olması gerektiÄŸi konusunda amaçladıklarını ortaya koymuyorlardı. Kayıtdışılıkla mücadele konusundan söz edilmezken, adeta bu konu yok sayılıyordu.

Oysa, kayıtdışılık hem ekonomimizin gerçek fotoğrafını ortaya koymamızı engelliyor. Hem doğru bilgiler ortada olmadığı için çözüm önerileri eksik bilgiye göre eksikli kalarak istenilen sonucu vermiyor. Hem teşviklerin yerinde kullanılmasını ve verimli olmasını engelliyor. Hem de kayıtlı olanın, kayıttan kaçınan karşısında rekabette kaybetmesi sonucunu getiriyor.

Bütün veriler, daha sağlıklı bir ekonomik yapı elde etmek için de, daha sağlıklı bir ekonomiye ulaşmak için de kayıtdışılıkla mücadelenin zorunluluğunu gerekli kılıyor.

Osman AROLAT

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir