Kayıp Aranıyor

Türkiye gündem anarşisi açısından zor bir ülkedir. Her sabah uyandığınızda başka bir açıklamayla ya da olayla karşılaşırsınız. 2008 yılındaki küresel soygundan beri dünya da ‘model ülke’ olarak Türkiye’yi benimsedi ve yaratılan ya da yönetilen suni gündemler içinde boğuluyor.

O zaman bir durup nefes almak ve geriye dönüp bakmak gerekiyordu. İşte ben de listesi bu yazıya sığmayacak ‘kayıpları’ satırlarıma konu etmek istedim. Önce dünyadan başlayalım. 2008 yılındaki soygun sonrasında bir dolara çalışacağını taahhüt eden CEO’lar nerede?

Wall Street’te toplanıp, ‘hesap soracağız’ diyen küçük yatırımcılar alacaklarını tahsil etti mi? Her dönemin kazançlısı küresel bankerler ortada da, onlara hizmet edenler neden unutuldu? Kuzey Afrika’da ‘Arap baharı’ yalanıyla sözde demokrasi arayanlar, ortalığı kan gölüne çevirenler şeriatçı mı oldu?

Dönelim bize… 2008 krizinin hemen ardından Başbakan teğet ve psikolojik düzeyinde değerlendirmeler yaparken, ekonominin patronu olan ‘Sadece finansal bir kriz yok. Enerji ve gıda krizleri de kapıda’ diyen Nazım Ekren nasıl ortadan kayboldu?

2009 senesinin 1 Mayıs’ında ‘krizin faturasını biz ödemeyeceğiz’ diyerek Taksim’e yürüyen, sonra da Taksim’e girmenin sarhoşluğuyla faturayı Harbiye’de bırakan sendikalar nerede? Zapsu’ya demediğini bırakmayan, sonra da gidip iktidara oy veren fındıkçılar… Siz neredesiniz? Söz açılmışken ‘deliğe süpürmeyin’ diyen Cüneyt Zapsu nerede?

İktidar kentsel dönüşümü konuşuyor. Deprem için toplanan fondaki paraları ‘ödeme yapmakta’ kullandığını söyleyen Kemal Unakıtan neden ortada yok? Peki ya evini kalesi gibi gören ve mahremine dokundurtmayacağını ifade eden vatandaşa ne oldu?

2001 krizinin hemen öncesinde Türkiye’ye övgüler yağdıran Dünya Bankası, derecelendirme kuruluşu yetkilileri ve IMF yetkililerine ne oldu? Bankaları hortumlayanların peşine düştük de, ‘bankaları kurtaramazsınız’ diyerek bizi zora sokan, kriz kendilerine gelince kamuyu harekete geçiren liberallere ne oldu?

O süreçte Kemal Derviş’e övgüler düzenler, neden şimdi o dönemi kötüler hale geldi? Derviş’in politikalarını eleştirip, 10 senedir aynı yolda giden ekonomi yönetimi neden hiç bu meseleye değinmiyor? Kasasını Başbakan’ın önüne atan esnaf, gazete ilanlarıyla tepki gösteren TÜSİAD, ‘perakende yasasını çıkarmamı engelliyorlar’ diyen dönemin Sanayi Bakanı Ali Coşkun nerede?

Televizyon ekranlarına çıkıp, altının onsu 5 bin dolar olacak diye bağıran, kıymeti kendinden menkul şahıslar nereye kayboldu? Liste o kadar uzun ki… Ama bildiğim bir şey var. Bu sorular sorulmadığı sürece yapanlar yok oluyor da, hesabı ödeyen hiç değişmiyor. Pamuk eller cebe…

[email protected]

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir