Türkiye 2023 yılı hedefleri doğrultusunda nakit paraya veda ediyor. Ortada kredi dışında bir para kalmayacağı için, herkes harcamalarını cebindeki kart ile yapacak. Peki kart borcu ne ile ödenecek? Herkes iyi niyetli temennilerini sunacak.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) küresel anlamda yılın bankacılık gelişmelerini araştıran Cards International tarafından, ‘Bay Bay Nakit’ kampanyasıyla Yılın En Başarılı Pazarlama İletişi Kategorisi’nde ödüle aday gösterildi.
Pazarladıkları kart mıdır, yoksa insanların geleceği midir kendi içinde bir tartışma konusu olmakla birlikte, yapılacak reklâmların simgesi çok manidar: Keklik… İnsan amacını bu kadar rahat ortaya koyabilir mi? En azından pazarlama kategorisinde ödül verilmese bile, bir cesaret madalyası verilmeli diye düşünüyorum.
En eğlenceli anti nakit kampanyası olarak nitelendirilen projede, keklik kim oluyor derseniz? Her ne kadar bunun Osmanlıca’da nakit anlamına geldiği için koyulduğu söylense de, topluca keklenerek, ‘cepte keklik’ sıfatını nüfus cüzdanlarımıza ekleteceğimiz kesin.
Öncelikle bir yanlış anlamayı ortadan kaldıralım. Kredi kartı ve kartlı yaşam, doğru bir hedef midir? Kayıt dışı ekonominin önlenebilmesi adına son derece doğru bir yaklaşımdır. Bizdeki problem uygulama şeklinden kaynaklanıyor.
Yasaların çatır çatır çiğnenerek, insanlara gelirlerinin10 katı kredi açan bankacılık sektörünü tartışmayacaksınız, büyük bir bölümü açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların cebine yüksek limitli kart koyanları sorgulamayacaksınız, ondan sonra da düz ovada keklik arayacaksınız.
Dünyanın neresinde insanlar bu kadar aşırı kredilendiriliyor? Neresinde kapı kapı dolaşılarak zorla kredi kartı dağıtılıyor? Hangi ülkede periyodik olarak kredi kartları ödemelerinin tıkanması nedeniyle bu sıklıkta af çıkarılıyor? Hepsi bir yana nasıl sistematik olarak bu oyunun sonunda kartı kullanan ‘kötü niyetli ve suçlu’ ilan edilebiliyor. Üstelik bizzat insanların geçim zorluğu yaşamasına neden olan Başbakan tarafından…
En son boyutlarını ABD’de 2008 yılında adına kriz denilen soygunun, mortgage sisteminin, kâr duygusuyla istismar edilmesi neticesinde ortaya çıktığını gördük. Ama kredi kartı dağıtımı sadece bizim gibi ‘gelişmekte olan’ ülkelerdeki insanların cebine konuluyor. Tabii doğal kaynakları olması şartıyla…
Eğer amaç kredi kartıyla kayıt dışını önlemek ise, yaratılan sanal ekonomiyle kayıt dışılığın ağa babası yaratılıyor. Çünkü olmayan bir paranın harcanması, sonuçta insanların intihara kadar gidecek bir süreçle teşvik ediliyor.
Şayet BKM ödül alırsa kimse şaşırmasın. Dünyada bu kadar büyük bir rüya görerek, ekonomisi başarılı zanneden ve olmayan parayı harcayan bireylerden oluşan ikinci bir ülke var mı, şüpheliyim. O zaman kampanyanın keyfini çıkarıp, türküler söyleyelim. Hep birlikte, koro olarak, bir ağızdan: Kekliği düz ovada avlarlar…