Bankalar Ekonominin Aynasıdır

2010 ve 2011 yıllarındaki yüksek ekonomik büyüme sonucunda artan cari iÅŸlemler açığının tetikleyicisi olarak banka kredilerinin çok hızlı arttığı görüldü. Banka kredilerindeki artışla cari iÅŸlemler açığının milli gelire oranı arasındaki iliÅŸkiden yola çıkarak 2011 yılında otoriteler banka kredilerindeki artışı yüzde 25 ile sınırlamak istediklerini beyan etti. Banka kredileri gerçekten 2011 yılında yüzde 25 civarında arttı, ama cari iÅŸlemler açığının milli gelire oranı da yüzde 10’a dayandı.
Åžimdi resim biraz daha deÄŸiÅŸik. Bu yılın ilk yarısında ekonomik büyüme 2010 ve 2011 yıllarının çok altında gerçekleÅŸiyor. Banka kredilerindeki artış da ilk dört ayda yüzde 4 civarında. Bu kez de bankaların kredilerde fazla frene bastığından ÅŸikâyet ediliyor. Cimri davrandıklarından söz ediliyor. KOBÄ°’leri dışladıkları iddia ediliyor. Ekonominin arzulanan hızda büyümemesinin sorumlusu yine bankalar görülüyor.
Bu duruma bankalar da ÅŸaşırıyor. Kredileri hızlandırsalar, bir türlü; yavaÅŸlatsalar, baÅŸka türlü. Serbest piyasa ekonomilerinde pek görülmeyen bir yaklaşım söz konusu. Derler ya “yukarı tükürseler bıyık, aÅŸağı tükürseler sakal.”

RİSK DÜZEYİ BANKALARI YÖNLENDİRİR
Bankalar ekonominin aynasıdır. Genellikle, bankaların davranışları ekonomiye yön vermek yerine, ekonominin gidişatı bankaların davranışına yön verir. Siyaset mekanizması bu ilişkiyi hep ters algılar. O nedenle de, ekonomide arzulanmayan gelişmelerin sorumlusu olarak hep bankalar görülür. Halbuki, bankaların davranışlarını belirleyen, kaynağı nereden olursa olsun, ekonomideki ileriye dönük risklerin düzeyidir.
Riskler arttığında, bankalar tutucu bir yaklaşım benimserler. Önlerine gelen her krediye sıcak bakmazlar. Kredilerinin karşılığında aldıkları teminatları güçlendirmeye çalışırlar. Çünkü, algıladıkları riskler gerçekleştiğinde, bol keseden verdikleri krediler batabilir. Bir kredide 3-5 puan kâr marjı yapacaklarını düşünürken verdikleri kredilerin tamamını zarar yazabilirler.
Ekonomide risklerin azaldığı algısı yaygınlaÅŸtığında ise, bankalar “tutmayın beni” der gibi kredi musluklarını açarlar. Daha önce bankaya girmeye korkan müşterilerine dahi kredi teklifinde bulunmaya baÅŸlarlar. Teminat talepleri yumuÅŸar. Kredi limitleri geniÅŸler.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir