Bu sabah Şam’da bombalı saldırıda 85 ölü 200’den fazla yaralı var. Suriye’de artık iç savaş olduğunu BM bile kabul ediyor. Bu savaş bitmez, bir noktada dışardan birilerinin müdahalesi gerekecek. Bilin bakalım o birileri de kim olacak? Daha sırada Irak ve İran var. Eğer piyasaları bu cephede yaşanacak çalkantılar üzmezse, asıl büyük bomba içerde. Bakla ağızdan çıktı, AKP yeni anayasada güçlü başkanlık sistemi istiyor. 2013’ün ilk çeyreğinde 12 Eylül’ü aratmayacak sertlikte bir referandum meydan savaşına hazır olun.
Piyasaların politik risk primine gösterdiği duyarsızlık yakında bitecek. Size bir çok tarih verebilirim. AKP’nin güçlü başkanlık maddesini içeren bir anayasayı TBMM’den geçirip referandum tarihini belirlediği gün olabilir. TSK Suriye’ye girdiği gün olabilir. İran ve P5+1 görüşmelerinin kesildiği gün de mümkün. Belki Barzani’nin bağımsızlık ilan ettiği gün olacak.
Suriye’de iç savaş bitmez, çünkü Esat taraftarları ve Sünni’ler birbirine güveni külliyen kaybettiler ve El Kaide devreye girdi bir kere. Esat’ın bol miktarda topu-tefeği, Sünni’lerin şehit olmak isteyen onbinlerce genci var. Eğer dışardan müdahale gelmezse, yıllarca sürecek, Bosna’yı anımsatacak bir savaş yaşanacak. Ankara tek başına müdahade edemeyeceğini gösterdi, ama hiç tasalanmasın. ABD başkanlık seçimlerinden sonra yeni başkan, muhtemelen Obama devreye girecek. Esat’ın 2Y2013’ü göreceğini sanmıyorum. TSK Suriye’den içeri girince de piyasalarda bet-beniz atacak.
İran ve ABD-İsrail seneye savaşın eşiğine gelecek. Bu sarsıntı, Irak’ı birarada tutan ince sıvanın dökülmesi ile sonuçlanacak. Ama, bunları ilerde yazayım. Piyasalar ve ekonomi açısından siyasi istikrara yeni tehdit güçlü başkanlık ve yeni anayasa için yapılacak olan referandum.
Erdoğan’ın sözlerini iyi okuyun: “TBMM karar versin” demiyor, “Halk karar versin” diyor. Demek ki, bu madde dört partili anayasa komisyonunda kabul edilmezse, TBMM’de bir önerge ile anayasaya eklenecek. Zaten, TBMM’nin açılışından bu yana AKP’nin hamlelerini yakından incelerseniz, hemen herşeyin güçlü başkanlık için yatırım olduğu çok açıkça görülür:
İlk hamle siyasi gerginliği tırmandırıp muhalefeti aşağılayarak anayasa komisyonundan çekilmelerini sağlamaktı. CHP ve BDP’ye hakaretler, tutuklu vekillerin bir türlü salıverilmemesi, ortada seçim yokken devamlı Kemal Kılıçdaroğlu ile polemiğe girmek hep bu oyunun parçaları. Ama, muhalefet masadan kalkmadı.
O zaman, AKP derhal anayasa referandumuna hazırlık yapmaya başladı. Önce AKP’nin bile takviminde olmayan 4+4+4 ile tosun muhafazakarların oyları garantiye alındı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.