Fransa ve Yunanistan seçimlerinden sonra ortaya çıkan durumdan Almanya sorumlu.
Krizin başından itibaren direndi. DiÄŸer ülkelere yardım etmek için ağır koÅŸullar öne sürdü. “Kemer sıkmadan bu iÅŸ olmaz” dedi. “Anayasa mahkemesi sizlere yardım etmeme engel teÅŸkil ediyor” söylemleriyle iki yılı aÅŸkın süreyi harcadı.
Peki şimdi ne oldu? İşin başına dönüldü.
Sorunları daha ağırlaÅŸmış Fransa ve Yunanistan seçmenleri Almanya’nın karşısına dikildi.
Önümüzdeki aylarda yapılacak İtalya ve Hollanda seçimlerinden de paralel sonuçlar beklemek gerekiyor.
Artık soru, Avrupa’yı Almanya’nın bu ağır tablodan nasıl çıkaracağı noktasına odaklanıyor.
‘ALMANYA, ALMANYA, DUY SESÄ°MÄ°ZÄ°’
Bu iÅŸin uzmanları çıkış yollarını göstermekten bıkmışlar. “Åžimdi top Almanya’nın elinde” diyorlar.
Yunanistan verdiÄŸi sözleri yerine getiremezse, bu kez sorunun muhatabı Londra mahkemeleri olacak. Kreditörleri ile anlaÅŸma yapılmadan önceki dönemde hukuki sorunların çözümü için Atina mahkemelerinin yetkilendirilmesi gibi güçlü bir silah, artık Yunanistan’ın elinde deÄŸil.
Bundan sonra Londra mahkemeleri yetkili. Yunanistan için buradan çıkacak bir iflas kararı tüm Euro Bölgesi’nin iflasını da beraberinde getirebilir.
Uzmanlar Ä°spanya ve Ä°talya’nın düzelmesinde ümit görmüyorlar. Almanya yardım etmezse bu iki ülkenin durumu çok güçleÅŸecek.
Özellikle “büyüme odaklı strateji” konusuna giderek odaklanan Avrupa’da “Alman disiplini” nasıl uygulanır bilinmiyor.
Financial Times yazarlarından Wolfgang Münchau, Avrupa krizini çözecek formülün dört ayağının olduğunun altını çiziyor ve bunları şöyle tanımlıyor:
â– Mali birlik
■Tek bir hazine bakanı
â– Ortak bono
■Bütünleşmiş bankacılık sistemi
Avrupa’nın gelinen aÅŸamada ve büyüme teması ön plana çıktığı dönemde bu dört ayağı bir araya getirip dik durmasına olanak görmüyorum.
Almanya ektiğini biçiyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ