Demokrat Parti döneminin süt tozlarına özenip, ülke genelinde 7 milyon 200 bin öğrenciye süt dağıttılar; 13 ilde 1686 öğrenci hastanelik oldu. Daha ihale sürecinden başlayarak akılları karıştıran iş, ilk gününde hastanede bitti.
Valiler sıraya dizildi: “Psikolojik olabilir… Çocuklardan kaynaklanmıştır. Başka bir şeyden zehirlenmişlerdir…” Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise valileri aratmadı. Sütü daha henüz dağıttıklarını söyledi. Yani zehirlenme olması mümkün değil.
Hakkını teslim edelim. Mesela Sivas Valisi de ‘Sütün bozuk olduğu anlaşılıyor’ açıklamasını yaptı. Ama uzmanlar firmaları aklama yarışına girdiler. Netice: Olay tamamen psikolojik… Sonra bir TV kanalı muhabiri Adana’da dağıtılan sütlerin, son kullanım tarihinin 2005 olduğunu tespit etti.
Fakat olay Türkiye’ye ‘tamamen psikolojik’ olarak yansıtıldı. Aslında işin özünde ‘tamamen duygusal’ bir ilişki olduğu ihale sürecinden belliydi. Duygular da doğal olarak psikiyatrinin ilgi alanına giriyor.
Vatandaş iş bulamıyor, kendisinden kaynaklanıyor. Binası çöküyor, kendisinden kaynaklanıyor. Evsizler, AMATEM’lik çocuklar sokakta dolaşıyor, sebebi dindar gençlik olmamalarında gösteriliyor.
İnsanlar geçinemiyor, lüks harcamalarına dikkat çekiliyor. Kredi kartı harcamalarının yüzde 65’i gıda ve giyime olduğu halde… Gençler ülkesinin gidişatından şikâyet ediyor; tepki gösterince kandırılmış provokatör olarak nitelendiriliyor.
Sokaktaki insan her şeyden yakınıyor, ama her şeyin müsebbibi olarak muhalefet adreslendiriliyor. Türkiye’deki her bireye şu duygu aşılanıyor: İşsizsen, geçinemiyorsan suçlusu sensin.
İşadamı isen, üretemiyor, satamıyor, ayakta duramıyorsan, sebebi sensin. Okula gidemiyorsan, hatayı kendinde arayacaksın. Sigara mı içiyorsun? Sağlıktaki bütün açığa neden olan adamsın. O zaman 1,5 TL sağlık vergisi ödeyeceksin.
Başbakan cennetlik, bakanları adeta melek, iktidarı oluşturan partinin mensupları seçilmiş özel kişiler. Onların söylediklerine itiraz etmeyeceksin. Yoksa psikiyatrik bir vaka tadında cezaevini boylarsın. İşin daha ilginci bu şahıslar Türkiye’de vesayetten yakınıyor.
Neresinden bakarsanız bakın, elinizde kalıyor. Bugünlerde çok sık dile getiriyorum ve tekrar altını çizeceğim. Çocuğunuz üniversite sınavına giriyorsa ve geleceğin mesleğinin ne olacağını araştırıyorsa ‘psikoloji’ yazdırın. Hekim adayıysa ‘pskiyatri’ye yönlendirin. Çünkü bu ülkede geleceğin mesleği bu…
Ve hatta gelecek seçimlerde iktidara aday olanlar 74 milyona ücretsiz psikolojik destek vaadinde bulunsun. Bu konuda son derece ciddiyim. Zira ülkede herkesin ruh sağlığı ciddi anlamda bozuldu. Bu ülkede siyasetçiler, elbirliğiyle hepimizi psikiyatrik bir vaka haline dönüştürdüler. Geçmiş olsun.