Adalet ve Kalkınma Partisi son dönem aldığı kararlarla halkı iyiden iyiye endişelendirmeye başladı. Özellikle basın kuruluşlarının altını çizdiği tehlike, iktidarı da sorgulanır hale getirdi. Gazeteler, yaşanan değişimi 10 maddeye sığdırdılar.
“Mesela bazı gazete ve dergilere ‘İslami değil’ diyerek kapatma ve toplama kararları alındı. Turizm Bakanı gelen turistlerin hepsinin günah peşinde koştuğunu açıkladı. Yeniden göreve atanan radikal imamlara 9 yaşındaki kızların evlenmesinin caiz olduğuna dair fetva yetkisi verildi.
Televizyon dizilerine bile sansür uygulanmaya başlandı. Yine TV’deki şans oyunlarının yasaklanmasına ve devlet televizyonunda 5 vakit ezan okunmasına karar verildi. Sanata artan müdahale de listenin altıncı sırasında… Dine uygun görülmeyen sanat dallarına yaptırım başladı.
Uygulamalardan müzik kanalları da nasibini aldı. Şarkıların yüzde 70’i yerli dilde olacak. Kadına şiddet ve baskı uygulamaları da arttı. Tecavüzcüyü Aileden Sorumlu Bakan meclisten savundu. Alkol satışını azaltmak için de, ürünlerin vergileri iki kat artırıldı.”
Anlayacağınız Fas. İyice kontrolden çıktı. Basın özgürlüğünün kısıtlanmasından başlayan bir süreçte, gittikçe radikalleşen bir görünüm vermeye başladı. Hatırlayacaksınız seçimde büyük bir zafer kazanan Adalet ve Kalkınma Partisi, Kral 6. Muhammed’in laik rejimine alternatif olarak ortaya çıkmıştı.
Görülüyor ki Araplar ‘bahar uykusundan’ uyanıyor. Ne yazık ki kendisini büyük bir karabasanın ortasında bularak… Adalet ve Kalkınma Partisi, önümüzdeki süreçte yaptıklarıyla çok tartışılacağının izlenimi icraatlarıyla vermeye başladı. Doğal olarak ilk ve en büyük operasyon da, halkın yönlendirilebilmesi amacıyla basında yapılıyor.
Bence Türkiye yatıp kalkıp dua etsin. Ne de olsa bizim basın özgürlüğüyle ilgili bir sıkıntımız yok. Nitekim sıralamalara baktığınızda da bu gözüküyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House’un yayınladığı son basın endekslerine göre 197 ülke içinde 121. sıradayız.
Gerçi geçen seneye oranla 5 basamak geriledik ama, o kadar kusur kadı kızında da olur. Sigaraya mevcut vergilere oranla 1,5 TL ek sağlık vergisi geliyor fakat o da önemli değil. Ormanlar satılmaya hazırlanılıyor, nefes alsan dolaylı vergi ödeniyor, tiyatro ‘hem para alacaksın, hem de iktidarı eleştireceksin’ tadında tartışılıyor lakin hiç biri dikkate alınacak hususlar olamaz.
Baksanıza Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne… Ortada dağlar kadar fark var. Bunu neden yazdım? Yanıt çok açık: Arap Baharı’nın gerçek sonuçlarını anlatmak ve aslında yaşananların gerçekten bir banker cehennemi olduğunu vurgulamak için.
Siz basın özgürlüğü listesinde ‘kısmen özgür’ olarak nitelendirilen ülkemize kurban olun. Ama bence Türkiye’deki AKP, Fas’taki partiye isim davası açmalı. Çünkü dünya ölçüsünde imajını zedeleme riski bulunuyor. Benden hatırlatması…