İktidar, alınması gereken önlemleri hemen alabilecek konumda.
Uzunca bir süredir seçime kilitlenmiş ekonomi şimdi atılacak adımları bekliyor. Seçimi kazanan AKP zaten iktidardaki parti olduğu için kadro kurmak, atama, devir teslim yapmak, brifing almak gibi zaman kaybettirici işlerle uğraşmaksızın “Nerede kalmıştık” diyerek kaldığı yerden işe girişecek. Dolayısıyla yapılması gereken işleri hızla yapabilecek, alınması gereken önlemleri hemen alabilecek konumda.
Bu konumda bulunmanın rehavetine kapılmak hata olur. Önümüzdeki dönemde ekonominin iyi planlanması gerekiyor. Ekonomik sorunları ikiye ayırarak ele almakta yarar var. Örneğin cari açık hem kısa dönem hem uzun dönemin sorunu. Kısa dönemin sorunu çünkü giderek açılıyor ve finansman sorunu haline dönüşmesi an meselesi. Para ve maliye politikalarını kullanıp bu sorunu çözmek gerekiyor. Aynı zamanda uzun dönemin sorunu çünkü kısa dönemde para ve maliye politikasıyla çözülse bile uzun dönemde yüksek büyümenin yanında sorun olarak çıkmayı sürdürecek. Bu durumda bu sorunun uzun dönemli çözümü için ithalata dayalı büyümeden katma değer yaratan büyümeye geçmenin modelini oluşturmamız, yani yapısal reformlara girişmemiz gerekiyor.
Giderek büyüyen bir sorun haline gelen cari açık artık zorunlu karşılıkların yükseltilmesi ve döviz rezervinin arttırılması hamleleriyle çözülemeyecek gibi görünüyor. Bu çerçevede seçimden önce uygulanamamış vergi politikasının devreye sokulması kaçınılmaz. Bütçe açığı, cari açıktan farklı bir görünüm içinde bulunuyor. Kısa dönemde bütçe açığı sıfıra yaklaşarak sorun olmaktan çıkmış gibi görünse de uzun dönemde cari açık düştükçe ithalat, ithalat düştükçe vergi gelirleri azalacağı için artmaya başlayabilir. Bütçe açığının ileride büyümesine yol açabilecek bir başka konu da özelleştirme gelirlerinin ister istemez düşecek olmasıdır. Bu yılki yeniden yapılandırma bütçeyi fazlasıyla rahatlattı. Bu her yıl yapılamayacağına göre bu yeni dönemde artık yapısal reformların devreye sokulması gerekiyor.
Sanayide dönüşüm şart
Kamu maliyesinde öncelikli yapısal reform dolaysız vergilerin GSYH’ye oranını en az dolaylı vergilerin GSYH’ye oranı düzeyine çıkarmak olmalı. Kayıtdışı ekonomiyle mücadele isteyen bu adım atılmadan finansman kalitesi arttırılamaz. Bunun da yolu vergi denetiminin bağımsız ve etkin bir yapıya kavuşmasından geçiyor.
Para ve maliye politikası uygulamalarıyla Türkiye’yi önümüzdeki yıllara sorunsuz bir ekonomi olarak taşıyabileceğimizi düşünmek iyimserlik olur. Cari açığın büyümesinin temelindeki sorunları çözemezsek hızlı ekonomik büyüme ihtiyacımız açığın da aynı hızla büyümesine yol açar. O halde bizim hızlı büyüme ihtiyacımız sonucunda ithalatımızın artmasına yol açan ara malı ve sermaye malı ithalatını denetlememiz gerekiyor. Eğer potansiyelimizin ötesinde büyümek istiyorsak potansiyelimizi yükseltmeliyiz. Bunun da yolu ithal ettiğimiz ara malı ve sermaye mallarının mümkün olan bölümünü yurtiçinde üretebilmekten geçiyor. Bu yapısal dönüşümü sağlamak için gerekiyorsa kuru ve gerekiyorsa kısmi ithal ikamesini bir politika aracı olarak kullanmanın tam zamanıdır. Herkes kendi derdiyle uğraşırken kimsenin bizim ne yaptığımıza bakmaya hali bulunmuyor.
Mahfi EĞİLMEZ