Birinci nokta: Şu satırlar 27 Mart 2012’de yayınlanan son Para Politikası Kurulu Kararı’nın ilk paragrafından alınma: “Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve Ä°stanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aÅŸağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiÅŸtir: a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,75Ö”
Demek ki Merkez Bankası’na (TCMB) göre politika faizi bir hafta vadeli repo faizi. Åžimdi TCMB’nin ‘politika faizim’ olarak nitelendirdiÄŸi faizin son aylardaki düzeyine bakalım: 4 AÄŸustos 2011’den bu yana yüzde 5.75 düzeyinde. Ve yine demek ki TCMB’nin ‘politika faizim’ dediÄŸi faiz sekiz buçuk aydır deÄŸiÅŸmiyor. Güzel.
Ä°kinci nokta: Bakın, 2012 yılının ilk enflasyon raporunun ikinci sayfasının son satırlarında neler belirtiyor TCMB: “Öyüksek oranlı fiyat ayarlamaları kısa vadede enflasyonda öngörülenin üzerinde bir artışa neden olmuÅŸtur. TCMB, bu durumun beklentileri bozmasına izin vermemek için Ekim ayından itibaren para politikasında önemli bir sıkılaÅŸtırmaya gitmiÅŸtir. Bu çerçevede, faiz koridoru yukarı doÄŸru geniÅŸletilmiÅŸ ve bir hafta vadeli repo ihalesi ile yapılan Türk lirası fonlamasının miktarı gerekli görüldüğünde ayarlanarak ortalama fonlama maliyeti belirgin ÅŸekilde artırılmıştır.”
Demek ki TCMB Ekim 2011’den bu yana ‘para politikasında önemli bir sıkılaÅŸtırmaya’ gitmiÅŸ. Bunun için de TCMB tarafından ‘ortalama fonlama maliyeti belirgin ÅŸekilde’ artırılmış.
Üçüncü nokta: ‘TCMB’nin politika faizi’ 4 AÄŸustos 2011’den bu yana sabitken, Ekim 2011’den bu yana para politikası nasıl sıkılaÅŸtırılmış oluyor? Ekim 2011 tarihi, AÄŸustos 2011 tarihinden sonra geldiÄŸine göre, bu iÅŸte bir iÅŸ olmalı.
Dördüncü nokta: Elbet ‘bu iÅŸte bir iÅŸ var’. Demek ki ‘TCMB’nin politika faizim’ dediÄŸi faiz, gerçek politika faizi deÄŸil. Uzun bir süredir bankalar TCMB’den kısa vadeli borçlanıyorlar. Bu koÅŸullar altında, TCMB’ce açıklanan ya da TCMB’nin bazı iÅŸlemleri sonucunda oluÅŸan bir faizin politika faizi olabilmesi için, o faizin TCMB’nin bankalara borç verdiÄŸi paranın faizi olması gerekiyor. Yukarıda ‘ikinci nokta’ baÅŸlığında TCMB’den yapılan alıntıda belirtildiÄŸi gibi, TCMB bankalara verdiÄŸi borcun maliyetini (faizini) son zamanlarda gerek gördüğünde deÄŸiÅŸtirmiÅŸ. Bu faize ‘fonlama maliyeti’ adını veriyor. Demek ki, TCMB’nin gerçek politika faizi, bankalara sattığı paranın bankalar açısından ‘fonlama maliyeti’.
BeÅŸinci nokta: 29 Kasım 2011’den bu yana, TCMB, bankalara borç verdiÄŸi paranın faizini günlük olarak belirliyor. TCMB’nin ‘ortalama fonlama maliyeti’ dediÄŸi bu faiz, o tarihten bu yana en düşük yüzde 7 düzeyinde oldu. 23 Mart’tan bu yana ise yüzde 7.7 ile 10.2 arasında dalgalanıyor. Pazartesi günü fonlama maliyeti yüzde 10 düzeyindeydi. Ocak başında ise yüzde 11.9’u görmüştü.
Demek ki, TCMB’nin gerçek politika faizi olan ‘fonlama maliyeti’, 29 Kasım 2011’den bu yana TCMB’nin ‘politika faizim’ dediÄŸi haftalık repo faizinin oldukça üzerinde hareket ediyor. Grafik 1’de her iki faizin 29 Kasım 2011’den itibaren hareketleri yer alıyor. Oynak olan TCMB’nin ‘fonlama maliyeti’ adını verdiÄŸi gerçek politika faizi. Alttaki düz çizgi ise TCMB’nin ‘politika faizim’ dediÄŸi faizi temsil ediyor. Gerçek politika faizi, ‘TCMB’nin politika faizim’ dediÄŸi ama gerçek politika faizi olmayan faizin çok üzerinde.
Altıncı nokta: Bu yazının yayınlandığı gün Para Politikası Kurulu toplantısı var. Bu toplantıda TCMB’nin ‘politika faizim’ dediÄŸi faizi deÄŸiÅŸtirmesinin ne önemi var? Yukarıdaki tartışma çerçevesinde pek bir önemi yok.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.